Sisli havayı seven kurtlar

Sevgili okuyucular,

Türkiye şu anda kara bulutlarla, sisle kaplanmış durumda.

Etrafımızı saran bu kara bulutlar ve sis yüzünden gerçekleri

görmekte hatta yolumuzu bile bulmakta zorluk çekiyoruz.

Ama sisli havayı seven Kurtlar, etrafa öyle güzel yayıldılar v

e saldırıya geçtiler ki, avlarını rahatça avlayabiliyorlar..

Bu Kurtlara yem olmak istemeyenler büyük mücadele verirlerken, Kurtlar da bu kara bulutlar ve sis dağılmadan işi götürmek için büyük gayret sarfediyorlar. Bu Kurt sürüsü hem içeriden hem de dıstan olmak üzere kalabalık bir sürü halindeler. Çok iyi beslendikleri ve korundukları için üremeleri de hızla artıyor.

Ülkenin zenginliklerini yiyip bitirmeye, insanların milli ve manevi değerlerini parçalamaya çalışan bu Kurtlar, siyaset ve iş çevrelerinde, medya da, sivil toplum örgütlerinde, eğitim kurumlarında ve cemaatlarda-tarikatlarda yuvalanmış durumdalar. Bu Kurtları besleyen kaynaklar arasında AB-D, İran ve Suudilerde bulunmakta.

Türkiyenin müslüman bir ülke olması nedeniyle üyelik müracaatının, AB tarafından kabul edilmeyeceği defalarca hemde açık açık dile getirilmiş olmasına rağmen AB üyeliğinde ısrarcı olanlar, rejim düşmanlığı yapanlar, ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini satanlar, Türk milletini etnik parçalara bölmeye çalışanlar, ülkenin üniter yapısını bozmaya çalışanlar ve de bunlara destek verenler işte bu Kurtlar ordusu!...

Yıllarca halkın dini duygularını, Avrupa Birliği Hıristiyan kulubüdür diyerek sömürenler de şimdi Avrupa Birliğinin en hızlı savunucuları oldular. AB yetam üye olamıyacağımızı onlar da biliyorlar ama bazı amaçları olduğundan üye olunacakmış gibi halkı kandırıyorlar. Bu amaç nedir diye sorarsanız cevabı; AB uyum yasaları aracılığı ile Cumhuriyet ilkelerini ve inkilâplarını savunanları tasfiye etmek, ortadan kaldırmak.

İşte bunun için Atatürkçülük gericiliktir ,

Anayasadan Atatürk ilke ve inkilâpları, milliyetçiliği çıkarılmalıdır

gibi benzer saçma sapan görüşler. Fikirler...

Türkiyede özellikle cemaat ve tarikat yandaşı medya organları

amaçlarına ulaşabilmek için devamlı beyin yıkama gayretindeler.

Mesela sosyalistlerin-komünistlerin ve bölücülerin ısrarla değiştirilmesini

istedikleri Anayasanın 301. Maddesini bu cemaat-tarikat grupları da istiyor.

Bunun haricinde cumhuriyetiin laiklik ve Atatürk inkilâplarını koruyan üst

yargı organlarına karşı çıkarak bunların reforme edilmesini istiyorlar ama

esas amaçlarının, yurt dışına kaçan yandaşlarını kurtarmak olduğunu

herkes biliyor. Dikkat ettiyseniz son yıllarda batının küresel devleri,

bazı yerli tv kanallarını ve gazeteleri ya satın alarak ya da ortak olarak

etki alanlarını genişlettiler. AB-D nin ülkedeki etkisine, kontroluna karşı

çıkanlar çeşitli bahanelerle susturulmaya başlandı.

Kanaltürk ve Ulusal Kanala yapılan baskılar, kapatılmalar ve de

Cevizkabuğu proğramının engellenmeleri, y azar Ergün Poyrazın gözaltına

alınması ve Emin Çölaşanın Hürriyette işine son verilmesi ve

benim medya eleştiri yazılarımın '4.KuvvetMedya.comda durdurulması

birer örnek...

Tanınmış siyasetçi Kamran İnanın ifade ettiği gibi, bin yıl boyunca

Avrupayı titreten Türk milleti; şimdi aç ve sinsi Kurtlar yüzünden

Avrupalıların önünde diz çöker ve el açar gibi onur kırıcı ve de tarihimizi

rencide edici bir duruma düşürüldü. Bunun haricinde Türk milletini bir kaya

gibi birbirine bağlayan, Anadolu topraklarını paylaşmak isteyen Avrupa

Haçlıordularını Çanakkalede ve İzmirde denize döken, bize istiklalimizi-

hürriyetimizi, demokratik, çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyeti Devletini

kazandıranMustafa Kemal Atatürk hakkında olmadık iftiralar atılmaya

başlandı. Bu yetmiyormuş gibi bir de eyalet sistemi ortaya atılarak ülke

parçalanmak isteniyor.

Sevgili okuyucular,

Bendeniz dünyanın çeşitli bölgelerinde okunan değişik internet

gazetelerinde yayınlanan yazılarım dolayısıyla her gün dünyanın

dört bir yanından yüzlerce e-mail alan biriyim.

Bu nedenle ulusal medyanın ve siyasilerin halktan gizlediği öyle olaylar

var ki, bunları okuduğumda, öğrendiğimde bunlar nasıl olurda halktan

gizlenir diye hayretler içinde kalıyorum.

Gerçekleri halktan saklayanlar, Atatürkün dediği gibi, kendilerini de

aldattıklarının farkında bile olmuyorlar.Halkın sesi, dili ve kulağı olması

gereken medya organları siysiler gibi halkın nazarında inanırlığını

kaybetmiş durumda. Bugün çoğunluk medyada yer alan yazılar-haberler

ve yorumlar ciddiye alınmıyor. Çünkü iktidarlardan ihaleler kapmak, kasalarını daha çok

doldurmak isteyen patronlar, sahip oldukları medya organlarının

başlarına aracılık yapacak, iş bitirecek kimseleri yönetici yapıyorlar.

Bu iş bitirici yöneticilerin piyonu olan yazarlar-çizerler de genelde,

gemilerin makine bölümünde çalışan yağcılara benzer tiplerden seçiliyor.

Onlar da aldıkları talimatlar gereği yazılarıyla, tvdeki programlarıyla halka

sırtlarını dönerek iktidarlara ha bire yağ çekiyorlar-sıkıyorlar.

Aksini yapanlarda Emin Çölaşan örneği kapı önüne bırakılıyorlar.

Geçenlerde bir televizyon programında iktidar partisi AKPnin dindarlığı

tartışılmış. "AKP dindar bir parti midir" sorusu sorulmuş ve sorunun

muhatabı olan kişi "Hayır" demiş veAKP dindar bir parti değildir.

Dindar gibi gözükmenin siyasi rantını yiyen bir partidir" şeklinde cevaplamış.

Çoğunluğu müslüman olarak bilinen

Türkiyede halk, dinine bağlı olması, saflığı ve bir bölümünün cehaleti

nedeniyle siyasiler tarafından kolayca kandırılmakta.

Bu yüzden din üzerinden siyaset yapmak Türkiyede çok kolay oluyor.

Son örnek; Özallı ANAP, Erbakanlı Refahtan sonra Erdoğan lı, Arınç lı ve

Gül lü AKP

Gazeteci-yazar Mustafa Balbayın ifade ettiği gibi 21. Yüzyıl,

Türkiyenin etrafındaki coğrafyada oluşuyor.

Balkanlarda başlayan bu oluşum, Kafkasyadan sonra şimdi de

Ortadoğu da. Bakalım sonu nereye varacak

AVRUPADA İSLAM KARŞITLIĞI

Sevgili okuyucular,

Son yıllarda mantar gibi ortaya çıkan ve kolları Ahtopotun kollarıgibi

Türklerin yaşadıkları dış ülkelere kadar uzanan cemaat ve tarikatlar,

Avrupa ve diğer ülkelerde islâma ters düşen üstelik islâmın yanlış

anlaşılmasına neden olan faaliyetleri yüzünden bir çok ülkede

islâm karşıtlığına-düşmanlığına neden oldular.

Fransada başlayan Hollanda, Danimarka ve Belçikada alevlenen

İslâm karşıtlığı şimdi tüm hızıyla sürüyor ve her tarafa yayılıyor.

Bu nedenle Belçikada-Brükselde Avrupada İslamlaşmayı durdurmak

adıyla bir yürüyüşü yapılacacağı söyleniyor. Gazetelerde okuduğumuza gore Stop the Islamisation of Europe

(SIOE) isimli kuruluşun yapacağı protesto yürüyüşü 11Eylül 2007 de.

"Avrupada İslamlaşmayı durdurmak" amacıyla yapılacak yürüyüş,

Brükseldeki Avrupa Parlamentosu önünde gerçekleşecek.

İşte bu kötü durum, kendilerine hoca-imam, şeyh ve molla gibi sıfatlar

verenler, başında bulundukları cemaat veya tarikatlarla,

saf müslümanları sömürdükleri yetmiyormuş gibibir takım faaliyetleri,

kılık kıyafetleriyle hıristiyanların tepkilerini çektiler-çekiyorlar...

Ama bu tepkilerden dış ülkelerde yaşayan temiz ve iyi niyetli müslümanları

zarar görüyor, huzursuz oluyorlar.SIOE adlı kuruluş, bu hoca-imam,

şeyh ve mollaların, Avrupada, demokrasiyi ve eşitliği yıkıp yerine

Şeriat kurallarını geçerli kılmaya uğraştıklarını öne sürerek Avrupa

ülkelerinin Anayasalarına aykırı hareket ettiklerini söylüyor.

İslâma karşı en sert tepki ise Hollanda Özgürlük Partisinin lideri

Geert Wildersten geliyor. Wilders, Kuran-ı Kerimin Hollandada

hatta tüm Avrupa ülkelerinde satışının, ev ve camilerde

bulundurulmasının ve okutulmasının tamamen yasaklanmasını istiyor.

Wilders, De Volkskrant gazetesinde yayımlanan yazısında,

Kuranın Hollanda hukuk sistemiyle bağdaşmadığını iddia ederek,

Kuranın sadece piyasada satışının yasaklanmasının yetmeyeceğini,

ev ve camilerde okutulmasının ve bulundurulmasının da yasak

kapsamına alınmasını isteyecek kadar sertleşiyor.

Hollandalı politikacı, bu yasakla, "şiddete başvuran ve bunun kaynağını

Kurandan aldığını savunan radikal görüşlü müslümanlara iyi bir

mesaj verilmiş olacağını iddia ederken, İslamın sembolüymüş gibi arap

kıyafetlerin Hollandada giyilmesine ve yeni cami yapılmasına da karşı

çıkıyor. Bu arada Rusyada müslüman oldukları için bir grup tarafından

kaçırılan iki Müslüman genç ormanlık bir alana götürülerek vahşice

öldürülüyor. Tacikistanlı ve Dağıstanlı gençlerin infaz görüntüleri de

sitelerde yayınlanıyor. Bu islâm karşıtlarının işledikleri vahşi cinayetin

haberini de burada duyuralım.

Sevgili okuyucular,

İslâmda kul ile Tanrı arasında ruhbanlık yok ama müslümanları çağ

gerisine götürmek isteyen hoca-imam, şeyh ve molla sıfatlı kimseler

bazen öyle yalanlar söylemekteler ki, Tanrı ile konuştuklarını, müritlerinin

namaz kılıp kılmadıklarını çok uzaklardan görebildiklerini bile iddia

edebiliyorlar. Hatta cennet ve cehennemin anahtarları kendi

elleriydeymiş gibi hareket edip saf ve cahil müslümanları emir kulu

yaparakta maddi yönden çok güzel sömürüyorlar.

Bu nedenle saf ve temiz müslümanlara Atatürkün

şu sözlerini hatırlatmayı görev sayıyoruz;

-Ulusu kendi benliğine sahip yapmayan cehalettir. Padişahların, kralların,

sultanların ve imamların, şeyhlerin ulusu köle gibi kullanmaları, bütün

vatanı kendi özel mülkleri gibi düşünmeleri hep ulusun bilgisizliğinden-

cehaletinden istifade etmeleri sayesinde olmakta. Gerçek kurtuluşu,

medeniyeti istiyorsak, her şeyden evvel, bütün kuvvetimizle, bütün

süratimizle cehaleti ortadan kaldırmak olmalıdır.

SEVDİĞİM SÖZCÜK

Milli mevcudiyetimize, manevi değerlerimize zarar verenlerle dost

olmayalım. Böylelerine karşı Türküm ve sana düşmanım diyelim.

M. Kemal Atatürk

Hulusi ŞENEL

E.Posta-

Web- www.hulusisenel.com

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Silinen makaleler - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.


ELEMANLAR ARANIYOR

KARÇEK TARIM ÜRÜNLERİ ÇALIŞMA ARKADAŞLARI ARIYORUZ

Kiralık Oto Yıkama

Kiralık Oto Yıkama şartlar yüz yüze görüşülecek 0543 485 8743

ELEMANLAR ARANIYOR

Temap harita ve inşaat Mühendislik Ön Muhasebe Personeli *Ms Office (word-excell) programlarına hakim. *Faturalama ve ön muhasebe işlerini yönetebil...

MATEMATİK DERSİ VERİLİR

İşletme mezunuyum kendi evimde İlk ve Ortaokul öğrencilerine matematik dersi vermekteyim ilgilenirseniz . Ayrıntı ve bilgi için 0543 583 86 11

BAYAN ELE­MAN ARA­NI­YOR

BAYAN ELE­MAN ARA­NI­YORÇay ve te­miz­lik yemek iş­le­ri­ne ba­ka­cak bayan ele­man ara­nı­yor.Mü­ra­ca­at şah­sen ya­pı­la­cak­tır. GÜ­MÜŞ­LER TRAK­T...

KİRALIK İŞYERi

Kızılcaoba Mahallesi Kışla Caddesi Corcular Market yanı 66 m2 işyerim kiralıktır. Tel: 0 543 618 21 04

BAYAN ELEMAN ARANIYOR

BAYAN MUHASEBE ELEMAN ARANIYOROrganizede kurulan işletmemize iş tecrübesi olan bayan muhasebe elemanı alınacaktır. Tel: 0553 940 23 75 Mail:Ybmermerr@...

KAYIP İLANI

Saraykent Ehli Beyt Cami taraflarında Şok Markete gidilen yolda altın zincir kolyem kaybolmuştur bulan kişinin Ehli Beyt Cami Hocasına vermelerini ric...

KAYIP İLANI

Bileklik 2 yarım altın ve 1 çeyrek altınım kaybolmuştur. Bulanların ve görenlerin insaniyet namına bu telefona bildirmeleri rica olunur.

0542 214 33 42

ELEMAN ARANIYOR

Bilgisayar kullanmasını bilen diksiyonu düzgün bayan çalışma arkadaşı arıyoruz.Vestel Bayii

Tel. 0 538 0970439