ELBİSTAN EVLERİ

Yüksek Mimar ve Arkeolog Lem’i Şevket Merey

Anadolu mimarisinde, coğrafi şartlar göz önüne alındığında yapı malzemesinin değişkenlik gösterdiği görülür. Kimi bölgede taş işçiliği yaygınken kimi bölge de ahşap malzeme kullanılmıştır. Elbistan’da ise yapı malzemesi olarak, yüzyıllar boyunca kerpiç ve ahşap kullanıla gelmiştir. Bu konuyla ilgili önemli bir kaynağı sizlere sunmak isterim. 1947 yılında Karahöyük kazısını yapmak üzere, Elbistan’a gelen Prof. Tahsin Özgüç Bey’in ekibinde mimar olarak görev yapan Lem’i Şevket Merey Bey güzel bir yazı kaleme almış; bu yazı ise 1948 yılında ‘’ARKİTEKT (Aylık Mimarlık, Şehircilik ve Süsleme Sanatları Dergisi)’’ isimli derginin 5-6 sayılı nüshasında yayınlanmıştır. Elbistan şehir ve mimari tarihi açısından son derece önemli bulduğum bu yazının varlığından, Araştırmacı Yazar Ömer Hakan Özalp Hoca sayesinde haberdar oldum. (Ömer H. Özalp, Bir Zamanlar Elbistan, ELMÜHAY Yayınları, İstanbul, 2012, Cilt: 1 sf. 18-32) Bahsi geçen derginin orijinal baskısı kısa bir süre önce elime geçmişti. Bu vesileyle siz değerli okurlara hem yazıyı sunmak hem de araştırma yapmak isteyenlere kaynak olması açısından, çalışmayı olduğu gibi taktim ediyorum.

Elbistan; Güneydoğu Anadolu bölgesinde, Maraş ilinin en büyük ve ileri ilçesidir. Ceyhan ırmağının membaında kurulmuş olan bu kasaba mühim bir tarihi geçmişe sahiptir. Bu yönden oradaki binaları da tetkik etmek faydalı olur. Bu araştırma birkaç cepheden yapılabilir. Yalnız biz şimdi burada sadece Elbistan evlerinin mimarisine, plan ve inşaat hususiyetlerine bir nazar atfedecek ve bir fikir edinebilecek kadar duracağız:

Birbirine çok girgin ve yakın olarak kurulmuş olan evlerde göze ilk görünen inşaat malzemesi kerpiç ve ahşaptır.

Gayet muntazam kesilen kerpiç, taş kadar dayanıklı ve çimento ile yapılmış kadar sağlamdır. Yerindeki tuğla ile hiçbir zaman kıyas kabul etmeyecek kadar metin bir inşaat malzemesidir; ustanın elinde, yerinde kullanılırken o biraz daha kıymet kazanmış. Sıvanmasına ihtiyaç yok. Derzler o kadar muntazam işlenmiş ki; insan her an kendini taş bir duvar karşısında zannediyor. 200-250 sene yağmura, kara dayanmış duvarlara sahip binalara daima rast gelinir.

Ahşap ise bambaşka bir önem taşıyor. Tatbik edilen işçilik çok ince, sanatkarane ve zevklidir. Mahallinde ‘’Andız’’ tabir edilen bir nevi ardıç abanoz kadar sağlam bir hale getirildikten sonra, çok mükemmel halledilmiş olan konstrüksiyonda kullanılmıştır. Bilhassa yağmura maruz bulunan ‘’gözenek’’ tabir edilen pencere parmaklıkları ile sütun ve saçaklıklarda boyanmadan kullanılması bu malzemenin ne kadar dayanıklı olduğu hakkında bir fikir verebilir.

Taş sadece ‘’him’’ de kullanılmaktadır.

Mimari

Fevkalade nispetler taşıyan pencere ve kapıların bir nizam içinde cephelere yerleştirilmesi gayet mahirane yapılmış ve ahenk temin edilmiştir. Cephe tesirleri monümantal olmakla beraber gezinti denilen cumba ve balkonlarda kullanılan ahşap sütün ve saçaklıklar bu tesirlerin hafifletilmesini teminde mühim rol oynamıştır.

Enteriyörler bilhassa zengin tutulmuş, tavan ve duvarlara çekilen lambirilerde yapılan el oymacılığında son derece muvaffak olunmuştur.

Renklerin birbirlerine imtizacı hususunda yapılan çalışmalar çok iyi başarılmış ve tavanlar fevkalade renk kompozisyonları ile tezyin edilmiştir.

,

Evlerin Plan Hususiyetleri:

Planlar ana esasları itibariyle gayet net hatları ihtiva etmektedir. Bu husus tabiatıyla bir sadelik ve inşai kolaylık doğurmakta, nispetlerin daha tesirli bir şekilde ortaya çıkmasına yardım etmektedir. Bütün planlarda buna önemli bir yer verildiğini müşahede etmek kabildir. Soğuk ve sıcağa karşı plan sirkülasyonu çok iyi halledilmiştir.

A) Planı: Bu plan aşağı yukarı 150 senelik bir geçmişe sahiptir. Binanın yaz odasının bir duvarından maada, bütün duvarları kerpiçtir. Yaz odası etrafını kafes çeviren gezintiye pencerelerle bakmakta, birkaç kademe ile diğer elemanlardan ayrılmaktadır. Yazın sıcağını -ki vasati 40 derecedir- burada hissetmeye imkan yoktur. Detayları çok iyi halledilmiş olan saçaklığın altında oturmak insana büyük bir haz ve ferahlık vermektedir.

Yaz odasının tavanı da ahşap olup, çok güzel renklendirilmiştir. Komşu iki duvarı önünde rahat oturulabilir bir seki mevcuttur.

Kış odası ile yatak odası arasına mutfak yerleştirilmiştir. Kışın soğuğunun -ki vasati -14 derecedir- kış odasına ve yatak odasına girmemesini temin için bazı tedbirler alınmış bu arada kış odasının kapısı yanından yatak odası duvarının köşesine çekilen kalın bir rüzgar perdesi ile aralık, rüzgarlık haline sokulmuştur. Kış odasının yalnız bir penceresi ile dış duvarda iki ışık tağası yani ışık penceresi vardır. Pencerelerde cam yoktur. Soğuk ve karın içeriye girmesini kalın ahşap kepenkler önlemektedir. Işık tağaları camlı ve 25/50 ebadındadır. Kış odasında ahşap davlumbazlı bir ocak ile bir yerli tandır bulunmaktadır.

Yatak odası gayet ferah ve büyük ebatta tutulmuştur. Yük dolapları, önündeki ahşap sütunlar arasına asılan perdelerle maske edilmişlerdir. Sütunlar arasında ahşap bir de parmaklık vardır. Geçmeli yapılan bu parmaklık da çok mahirane işlenmiştir. Gusül yeri de böyle bir bölme ile ayrılmış ve etrafı ahşap bir duvar ile çevrilmiştir. Duvarlarda ayrıca müselles biçimde ‘’kör tağa’’ tabir edilen gömme dolaplar açılmıştır.

Zemin katı yalnız servise tahsis edilmiş, kiler, ahır, depo burada yapılmıştır.

B) Planı: 125 yaşını dolduran bu bina bir konaktır. Harem ve selamlık bir duvarla birbirinden ayrılmakta ve birbirlerine bir kapıdan geçilmektedir. Selamlık daha açık ve daha fazla havaya sahiptir. Gezintisi geniş ve ferahtır. Misafirlere tahsis edilen oda A Planındaki oda hususiyetlerini taşımaktadır. Misafir ikametine de iki oda tahsis edilmiştir. Haremde de selamlıktaki gibi bir kadın misafir odası vardır. Koridorun diğer tarafında yatak odaları ve bir kiler bulunmaktadır. Servis kısımları burada da zemin katına alınmıştır. Binanın iki giriş kapısı aşağı yukarı ahşaptan el ile oyularak süslenmiştir.

C) Plan Şemasında: Bir misafir odası yanında da bir mutfak. Gezintiden, mutfaktan misafir odasına geçilir. Misafir odasının duvarları yerden 2 m. yükseğe kadar meşe bir lambri ile kaplanmıştır. Gömme dolaplar bu lambriler arasında gizlidir. Çok güzel bir davlumbaza sahip ocak, oda seviyesinden iki kademe aşağıdadır. Bu nivo farkı iki direk arasındaki parmaklıklarla ayrılmaktadır. Yatak odası zemin katındadır.

Elbistan’daki Mahalli İnşaat Terimleri:

Damdan suyun duvar üzerine akmasını önleyen toprak setine ‘’süyük’’, suyun dışarı akmasını temin eden ahşap oluğa ‘’durna’’, mertek ve aşıklara ‘’yan ağacı’’, yan ağacının üzerindeki toprağın oturduğu ahşap kaplamaya ‘’basırık’’ diyorlar. Ahır tavanlarında bu kaplama andız kabuklarından yapılmakta ve o zaman döşeme tabir edilmektedir. Döşeme hayvan nefesindeki rutubetle katiyen çürümemektedir. Pencere ve kapı üzerindeki lentolara ‘’atebe’’, kapının üzerindeki kemere ‘’kantara’’, kalın kirişlere ‘’hezan’’, onların oturduğu kirişe veya dikmenin oturduğu yere ‘’tapan’’ diyorlar. Çatı altı silmesinin adı ‘’yarım karpuz’’ dur. Ocaktaki setler ‘’ocak tapı’’, ateş yanan yer ise ‘’tap’’ tır. Merdiveni ‘’süllüm’’, toprak künkü de ‘’pöhrenk’’ diye adlandırıyorlar.

Not: Bu vesile ile etütleri hazırlarken çok büyük yardım ve kolaylıklarını gördüğüm İlk Öğretim Müfettişi muhterem Necati Erginöz ve Milli Eğitim memuru muhterem Turgut Tezel’e teşekkürlerimi sunmayı vazife bilirim.

elbistan-evleri_html_479cbd218ab3d3fc.gif

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Orhan Saydam - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

02

Hulusi Genç - Elbistan mimarisine ilişkin güzel çalışmanız için teşekkürler. Umarım bir gün Elbistan'da, yerel mimariyi yansıtan evler yeniden yapılarak tarihi ve kültürel sokaklar mekanlar oluşturulur.

Yanıtla . 1Beğen . 0Beğenme 21 Kasım 19:10
01

Arif Bi̇lgi̇n - Sevgili Orhan, Elbistan ile ilgili harika fotoğraf ve bilgiler kazandırdın, çok teşekkür ederim. Selam ve sevgilerimle...

Yanıtla . 2Beğen . 0Beğenme 19 Kasım 11:28