ÇOK ŞÜKÜR YIKILDI

Çok şükür cezaevi yıkılıyor. Bu yazım yayınlandığında tamamen yıkılmış ve belki molozları bile kaldırılmış olacak...

Keşke yıkılanın yerine yenisi yapılmasa, hatta yapılmaya hiç ihtiyaç duyulmasa...

Elbistan’da bilinen ilk cezaevi, Ulu Cami’nin tam karşısında son yıllarda park olan yerde kerpiçten, iki katlı binanın geriye doğru uzanmış bölümünün alt katı imiş. Üst katı hükumet konağı olarak kullanılırmış. İlçenin jandarma dâhil tüm memurları bu binalarda görev yaparmış.

Bu cezaevi yeni yerine göçtükten sonra yıkılır ve YERİNE OKUL YAPILR: Atatürk İlkokulu...

İkinci cezaevi, Jandarma Karakolu için şimdiki binasının yerine kerpiç bir bina yapılınca altı da cezaevi olarak inşa edilir. Zamanla jandarmanın oda ihtiyacı çoğalmaya başlayınca bina yıkılıp yenilenmesi gerekir. Şu andaki bina sanıyorum üçüncü kere yenilendik ve ek bina yapıldıktan sonraki dönemi.

Bu arada mahkûmlar için de 3. olarak bugünkü Anadolu Lisesi’nin yerine taştan büyük bir cezaevi ve tevkif evi yapıldı. Zaman geçip bu bina da dar gelmeye başlayınca o da yıkıldı ve YERİNE OKUL YAPILDI: Anadolu Lisesi...

Çevre ilçe ve hatta illerden de mahkûmlar getirildiği için Elbistan’da büyük bir cezaevi planlandı; hem de E tipi... Taşoluk’un eteklerine yapılacağı söylendiğinde birkaç yazı ile karşı çıkmış, burasının ileride ev ve apartmanlarla çevrileceğini, İstanbul’daki Bayrampaşa Cezaevi gibi mahallelerin ortasında kalacağını; bunun da hem çirkinlik oluşturacağını hem de özellikle gençlere ve çocuklara olumsuz etki yapacağını; uzak, sapa ve zemini sert bir yer bulup oraya yapılması gerektiğini yazdım; duyan kim duysa bile dinleyen kim!

Depremin olumlu etkilerinden biri de bu olsa gerek; cezaevi binası bina hasar gördü ve yıkılması kararlaştırıldı. YERİNE OKUL/ LİSE YAPILMASI GEREKİR.

İnşallah tekrar yerine yenisini yapmayı düşünmüyorlardır. Zaten bu yazımın amacı da yine asla yeni cezaevinin yapılmaması ve okul yapılması ikazıdır.

Mahalle gittikçe büyümekte; her site bir köy kadar nüfus taşımaktadır ve sayıları gittikçe artmaktadır. Çok yakınındaki Taşburun Mahallesi’nin de çocuklarının liseye (hatta ortaokula) ihtiyaçları var. Cezaevinin yerine -ki çok büyük ve yeterli alanı var- büyük bir lise ve büyük bir de ortaokul yapılmalıdır. Eğer yapılırsa, çevrenin, var olanlarla birlikte en az elli yıllık ihtiyacına cevap verecek duruma gelirler.

Her aile çocuğunu servise veremiyor. Çocuklar uzak okullara sıcakta, yağmurda, karda, çamurda yaya yürüyerek gidip geliyorlar. Bir siyasinin hizmeti de tam bu noktada başlar. Sırf bu açıdan ile yaklaşılsa söz konusu ettiğim iki okulun yapılması gerektiği anlaşılır.

Milletvekillerimiz Mevlüt Kurt ve Ali Öztunç’tan ayrıca milletvekili değilse bile etkili konumda olduğunu bildiğimiz Mahir Ünal’dan ilgilenmelerini ve bu ihtiyacın karşılanmasını dileriz...