SAĞLICAKLA NİCE 100 YILLARA!...

Tarih bize gösteriyor ki, geçmişte toplumların hemen hepsinin yönetim  şekli "muktedir" zümre, "seçkin" aile veya kişilerin hâkimiyeti altında oluşan devlet şekilleridir.

Modern cumhuriyet ve demokrasilerin doğuşundan öncesi durum, kabaca bundan ibaret. Devlet ve hukuk felsefeleleriyle kamu huku vb. bilim dalları bu konuyu tarihten günümüze inceleye gelmektedir, malûm. 

Bütün dünyada görülen bizim dışımızdaki  örneklerini bir tarafa bırakırsak, kendi milletimizin tarihinde de çoğunlukla "seçkin aileler" ile onları geleneksel olarak (kurultaylarla vs.) destekleyen kurumların hâkimiyeti altında şekillenmiş hânedanlık idareleri söz konusudur. 

Bizdeki bu idareleri tarihî seyir içinde zikredecek olursak, asıl itibariyle "kağanlık", fakat  özelleşen adlarıyla

"hâkanlık, hanlık, sultanlık.." veya bunların çeşitli sebeplerden dağılmasıyla "beylik" denilen yönetimler şeklinde karşımıza çıkmaktadır. 

Ama Devlet-i Âliye adıyla anılan Osmanlı hânedanlığının son bulmasıyla Batı Türklüğü'nün bu topraklarda "imparatorluk" derecesine kadar çıkmış son devleti de şekil değıştirmiş ve Millî Mücamdelemizin önderleri Gazi Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının İRADESİ, İkinci Dönem BMM.'nin de ONAYI ile 100 YIL ÖNCE 29 EKİM 1923'TE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ îlan edilmiştir. 

Büyük tarihçi ve kültür adamlarınızdan Nihal Atsız başta olmak üzere bazı düşünürlerimizin kabul ettiği gibi, DOĞU ve BATI  TÜRKLÜKLERİNDE aslında tarih boyunca birer devleitimiz olmuştur ve değişen ise sadece hânedanlıklardan ibarettir.

Bu açıdan yorumlayınca,

1 Kasım 1922'de Saltanatın kaldırılmasıyla Batı Türklüğünde hanedanlıklar dönemi sona ermiş, bu topraklardaki devleti o gün itibariyle sadece BMM'nin manevî şahsiyeti temsil eder hâle gelmiştir. Usûl bakımından ise "halkın kendi kendini idaresi"nin (yani "CUMHURIYET"in) yolu açılmıştır denileleblir. Bu anlamda 23 Nisan 1920'de açılan BMM. Yönetim şekliyle bu yola zımnen girildiği de açıkça söylenebilir. Nihayet Cumhuriyetin ilânı, açılan bu yolda rejimin adını resmen tescil etmiş olmaktan başka bir şey olmasa gerek. 

Batı Türklüğü'nde geçerli sayılan bu "tek devlet anlayışı" açısından bakmaya devam edersek, hânedanlıktan sonra  değişen yine sadece devletin adı ve rejim şeklidir. Nitekim, Osmanlı döneminden, hatta adları değişse de Selçululardan kalan bir çok müessese Cumhuriyet döneminde de varlığını devam ettirmiştir. 

Ne mutlu ki, bu devletin adı tarihteki GÖKTÜRK Devleti'nden sonra İKİNCİ defa (bazıları 1517'de Yavuz Sultan Selim'in hânedanlığına son verdiği Memlûk Devleti'nin resmî adı olan "Ed-Devlet'it-Türkiyye"yi de hesaba kattıkları için ÜÇÜNCÜ defa")  TÜRK adından hareketle "TÜRKİYE diye tescil edilmiştir. Bu açıdan da TÜRKİYE CUMHURIYETİ'ni îlân eden kadroya biz bütün bir TÜRK  MİLLETİ olarak ayrıca şükran borçluyuz. 

Yine ne mutlu ki, 1946'dan itibaren kalıcı olarak geçilen ÇOK PARTİLİ sistem sayesinde Cumhuriyetimizi DEMOKRASİ ile de taçlandırmışız ve (talihsiz kısa müdahle dönemlerini saymazsak), milletimiz ÇOK PARTİLİ DEMOKRASİ'de - o tarihten beri -  kararlı gözükmektedir. 

Geriye kalan sadece demokrasımizin aksak işleyen yönlerini telâfi etmek ve devletimizin,  gerçekten HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ve YARGI BAĞIMSIZLIĞINA dayalı MODERN BİR TÜRK DEVLETİ olarak devamını sağlamaktır. 

Bu düşünce ve duygularla TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 100.YILINI COŞKUYLA, HEYECANLA KUTLUYOR, ONU İLÂN EDEN GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA ile ARKADAŞLARINI, KEZA BİZİM BU GÜNLERE GELMEMİZİ SAĞLAYAN AZİZ ŞEHİD ve GAZİLRİMİZİ MİNNET VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ. 

Cümlesinin mekânları cennet ve ruhları şâd olsun!.. 

Sağlıcakla;

NİCE 100 YILLARA!...

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Kök - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Şerif Kutludağ - Çok Değerli MUSTAFA KÖK HOCAM,

Konuya devletin yönetiminde görev alanların göreve getiriliş ve yetkiyi kullanma şekillerini felsefî açıdan irdeleyen bu müstesna yazınız için size teşekkür ediyoruz. Saygı, sevgi ve selamlarımzla...

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 30 Ekim 21:32
02

Mustafa Kök - @Şerif Kutludağ 01 nolu yoruma cevabı: İlginize teşekkür ederiz Şerif beyciğim;

Bilmukabele selâm, saygı ve sevgilerimizle...

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 30 Ekim 23:40