Kıymetli okurlar, Maraş Mücadelesinin 102. yıl dönümünde, yazmış olduğum iki adet destanı sizlere takdim ederken, mücadelede emeği geçen; başta Arslan Toğuzata Bey liderliğinde Kahramanmaraşlılar ve Elbistanlılar olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Maraş Mücadelesinin Lideri Mirzazade Arslan Toğuzata Bey’in Trablusşam’da çekilmiş fotoğrafı (oturanlardan sağdan ikinci. Orhan Saydam Arşivi)
Maraş Mücadelesinin sembol isimlerinden, Maraş Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı, Güney Cephesi Komutanlarından, Maraş I. Dönem Milletvekili, Elbistanlı Serkomiser Mirzazade Arslan Toğuzata Bey.
MARAŞ DESTANI
Mondros Mütarekesi, imzalandıktan sonra,
İngilizler işgal etti, yerleştiler Maraş'a
Sekiz ay gibi mühlette, burada bulundular,
Sonra törenle Maraş'ı, Fransız’a sundular
Kilikya'nın, ve Zeytun'un, Haçin'in Ermenisi,
Düştü Fransız peşine, isyancı her birisi
Düşlerinde; bir "Ermeni Devleti" hayali var,
Fransıza destek verdi, en başta Hırlakyanlar
İşler bu hale gelmeden, Maraş'tan birkaç kişi,
Şeyh Sezai Efendi'ye, danıştılar bu işi
Şeyh ile Doktor Mustafa, gidip sordu bu hali,
Bir takım şeyler söyledi, memur Hasan Rufai
Aradan birkaç gün geçti, Fransızlar geldiler,
Sloganla karşıladı, onları Ermeniler
Sataşmaya başladılar, İslamlara tamamı,
Sabrı taşıran yer oldu; Uzunoluk Hamamı
Duydular birkaç Ermeni, askerinin sesini,
Bağırarak çekmişlerdi, kadının peçesini
Kel Hacı'nın kahvesinde, otururken bir yiğit,
Kadınların imdadına, koştu Çakmakçı Said
Ateş açtı Ermeniler, vuruldu; Osman, Taha,
Said ise şehit oldu, niyaz ettik Allah'a
O an silahla gördüler, Sütçü Ali İmam'ı,
İlk kurşuna sahne oldu; Uzunoluk Hamamı
Öldürmüştü kurşunuyla, Ermeni askerini,
Ermeniler çok aradı, bulamadı yerini
Buldular dayızadesi, Tiyekoğlu Kadir'i,
Burnunu, kulaklarını, kestiler diri diri
Bunlar daha başlangıçtı, devam etti olaylar,
Çok Maraşlı katlettiler; o Ermeni alaylar
Fransızlar gönderdiler, misyonları gereği!
Osmaniye Valisiydi, Yüzbaşı Andre'yi
Geldiği gün misafirdi, Hırlakyan Konağı'na,
Dans etmek için yaklaştı, Helena'nın yanına
Agop Hırlakyan torunu, Helena istemedi,
"Kalede Türk Bayrağı var, bu iş olamaz!" dedi
İşte o an emir verdi, bir subaya Andre;
"Derhal askerler gönderin, o bayrağı indire!"
Bir de baktı ki kaleden, bayrak inmiş nasıl şey;
Hemen kaleme sarıldı, Kısakürek Ali Bey
Birkaç sayfa beyanname, verdi Şahap oğluna;
"Bunu birkaç yere bırak", tembih eyledi ona
Ertesi gün cuma idi, namaz için geldi halk,
Gördü ki bayrağı inmiş, gereğini bildi halk
Halktan sesler yükselmekte; "Bayraksız namaz olmaz!"
Ulu Cami'nin imamı: "Caiz değil kılınmaz!"
Halk sancağı alıp koştu, kalenin burçlarına,
Tekrar çektiler bayrağı, umut oldu yarına
Ertesi gün Andreyle, çıktılar bir teftişe,
Aşıklıoğlu Hüseyin, karıştı o an işe
Konuştular Hüseyin’in, cesareti arştaydı,
Andre o an anladı ki; cesaret Maraştaydı!
Sonra da çağırdı halkın, önde gelenlerini,
Toplantı yeri seçtiler; Karabet'in evini
Orda Yüzbaşı Andre, bir nevi hesap sordu,
Ali Sezai Efendi; konuştu, dimdik durdu
Gördüler ki Maraşlılar, birlik olma zamanı,
Geldi kapıya dayandı, mücadelenin anı
Sivas'tan Mustafa Kemal; cemiyetler kurdurdu,
Maraş'ta da bu şart oldu, yoksa kurtuluş zordu
Mahalleler toplandılar; Şekerli, Kayabaşı,
Bir teşkilat kurularak, Arslan Bey oldu başı
Daha önce serkomserdi, Trablusşam orada,
Dedi; "Vatanım işgalken duramam ben burada"
Döndü ve Maraş'a geldi, girişti hemen işe,
Kararlıydı, azimliydi, dur dedi bu gidişe
Çok geçmedi tutuklandı, önde gelen bir grup,
Harbi başlattı Arslan Bey; teşkilata duyurup
Bir mesajla beyan etti; "Şimdi gayret bizdedir!
"Tevfik Allah'tan gelecek fedakarlık sizdedir!"
21 Ocak günüydü; harp başladı Maraş'ta,
Düşmana dur diyecekti; kadın, çocuk her yaşta
Arslan Bey başından sona, yönetmişti savaşı,
Nice fedakarlıklarla, kurtardılar Maraş'ı
Ermenilerin evine, konuşlanmıştı düşman,
Kiliseler karagahtı, ateş saçtılar her an
Sokaklarda, düşman ile irtibatı kesmeyi,
Amaçlayıp göze aldı, Maraşlılar her şeyi
Yeri geldi evlerini, elleriyle yaktılar,
Evsiz kalmış olsalar da; bir namus bıraktılar!
Sokak sokak, çete çete, dar ederken dünyayı,
Görenler hep örnek aldı, ol Şehit Evliya'yı
Zaizade Hacı Mehmet Emin Efendi Hoca,
Manevi bir destek verdi, Maraş'a harb boyunca
Bayazıtlı Muharrem ve Zafer Beyler cepheden,
Maraş Bertiz çeteleri, düşman peşinden giden
Zülkadirli Süleyman Bey, büyük çeteler başı
Mıllış Nuri gibileri, kurtardılar Maraş'ı
Muallim Hayrullah ile Eczacı Lütfi gibi,
Maraş'tan daha nicesi, bu davanın sahibi
İşgalin başından beri, çokça verdi emekler,
Harbin son gününe kadar, Şehit Mustafa Köker
Cancık Mevkii'ne geldi, Elbistan kuvvetlerle,
Nakib Muin, Sinan Hamit, Güblüceli Tahirle
Nakib Mehmet, Alihafız Pehlivan Mehmet Ağa;
Yetiştiler Elbistan'dan, Maraş'ın imdadına
Kılıç Ali, Yörük Selim, Paşo Yakup Hamdi'den;
Emir aldı çokça kuvvet, düşman perişan eden
Senem Ayşe, Hürü Ana; nice isimsiz kadın,
Kahramanca savaşarak, harpte geri kalmadın
12 Şubat gününde, düşman kaçtı Maraş'tan,
Saklandılar Ermeniler, korkudan ve telaştan
Türk çeteler ondan sonra; gitti Antep Urfa'ya,
Bu haklı mücadeleyi, duyurdular dünyaya
Nice isim, nice çete, yazmaya kağıt yetmez,
Mekanları cennet olsun, hepsine rahmet bin kez
Toprak oldu deyip geçme, hürmet eyle atana!
Bir Fatiha'yı çok görme, o toprakta yatana
Orhan Saydam; kelâmımca, yazdım yiğit Maraş'ım,
Bu destanı iyi öğren ve öğret arkadaşım!
Orhan Saydam
Elbistan
Elbistan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanları. Soldan sağa: Sulh Hakimi Bekişzade Ali Rıza Bey, Hakim Kışlalzade Ali Avni Bey, Nakibzade Mehmet Ağa, Şeyh Mustafa Efendi
Maraş Mücadelesinde görev almış Elbistanlı milis kuvvet komutanları. Soldan sağa: Dr. Mustafa Bey, kardeşi Eczacı Lütfi Köker, Nakibzade Muin Ağa, Sinanzade Abdülhamit Ağa, Alihafızzade Pehlivan Mehmet Ağa
ELBİSTAN DESTANI
Göz dikmişti yedi düvel, bu mukaddes vatana,
Mondrosla erişmişti, bu işin fırsatına
Sonra işgaller başladı, düşman devletlerince;
Toprakları paylaşmışlar, anlaşma gereğince
Cihan Harbi'nden çıkmıştı, halk düşmüştü telaşa,
Derken Samsun'dan göründü, Mustafa Kemal Paşa
Kongreler tertiplendi, bu iş nasıl olacak?
"Ya halk toptan savaşacak, ya vatansız kalacak! "
Paşa; bunu söylüyordu, üstüne basa basa,
Her şehirden delegeler, akın etti Sivas' a
Teşkilatlanıp savunmak, gerekmekteydi yurdu,
Bugünlerde, Elbistan'da; bir cemiyet kuruldu
Cemiyet başında; Bekiş Ali Rıza Bey vardı,
Mustafa Kemal Paşayla, Şam'dan arkadaşlardı
Yardımcısı; Kışlalzade Ali Avni Bey idi,
Nakibzade Mehmet Ağa; benden de destek dedi
Sivas şeyhi Elbistan'a, bir mektup göndermişti;
"Şimdi birlik zamanıdır, destek olun" demişti
Mektuba cevap olarak; "Destek oluruz" dendi,
Çalışmalara başladı, Şeyh Mustafa Efendi
Nakibzade Mehmet Ağa, delege yola çıktı,
Onun yerine Sivas'a, kardeşi varacaktı
Bu sırada İngilizler, işgaldeyken Maraş'ta,
Fransız'a devretmişler, halk panik ve telaşta
Çünkü Fransız gelirken, peşine takmışlardı,
İsyancı Ermenileri, şehre bırakmışlardı
Taşkınlıklar başlayınca, Maraşlı aradı hak!
Başka çıkar yol kalmadı, şart oldu silahlanmak
Elbistan ise Sivas'ta, pek bir önemsenmişti,
"Güney Cephesi'ni burdan, yönetiriz" denmişti
Art ardına talimatlar, gönderildi buraya,
Halkı ise görev için, derhal girdi sıraya
Haberleşme önemliydi, duyurmak için sesi,
Zira çoktan zapt edildi; Elbistan Postanesi
Kolordu kumandanıydı, görev verildi ona;
Albay Selahattin Adil, gelmişti Elbistan'a
Arkasından Kılıç Ali ve Yörük Selim geldi,
Biri Pazarcık'ta biri, Göksun'da görevlendi
Oralarda da teşkilat, tam tekmil vücut oldu,
Harp kapıya dayanmıştı, savaş tek çıkar yoldu!
Bu sırada bir Kaymakam, Kerküklü Halis diye,
Mücadeleye muhalif, karışmıştı her şeye
Sonra Sivas'a şikayet, ettiler bu adamı,
Gece evinden aldılar, muhalif kaymakamı
Aralık'ta Elbistan'da, bir miting tertiplendi,
Protesto edilerek; "İşgaller haksız!" dendi
Bu şekilde duyulmuştu, yankılandı haklı ses,
Hürriyet için savaşa, hazırlanmıştı herkes
Arkasından çok geçmedi, harp başladı Maraş'ta,
Topyekûn bir mücadele, Arslan Bey vardı başta
Müftülü Doktor Mustafa, harbin başından beri,
Bir azimle gayret etti, yönetti birlikleri
Karargahta, çatışmada, her yerde görev aldı,
Harbin en sonunda adı; "Şehit Mustafa" kaldı
Kardeşi Eczacı Lütfi; Bertiz Çeteler başı,
Topladığı kuvvetlerle, savunmuştu Maraş'ı
Lütfi Köker reis oldu, Maraş'a harp sonrası,
Bu dönemde verilmişti; "İstiklal Madalyası"
Sokak sokak, çete çete, mücadele verdiler,
Vatan sevgisi ne demek, dünyaya gösterdiler
Belki imkan yoktu belki, sayı düşmandan azdı,
Arslan Bey liderliğinde; Maraşlı destan yazdı!
Mecbur kaldı, hicret etti, bir takım aileler,
Kurtarmak için canını, Elbistan'a geldiler
Burda misafir oldular, bir kaç ay mühletince,
Sonra Maraş'a döndüler, harp nihayet edince
Elbistan'da Nakib Mehmet, haber saldı her yana;
Köylerden kuvvet istedi, hizmet için vatana
Nakib Nuri; milis güçler, için çalışmaktaydı,
Cemiyette bir deftere, tutuldu çete kaydı
Şeyh Mustafa Efendi'nin, manevi desteği var,
Elbistan'ın eşrafından, geliyordu yardımlar
Bütün köyleri gönderdi; silah, erzak, mühimmat,
Maraş'a yetiştirildi, toplananlar son sürat
Muin Ağa; Ketizmen'den, başladı dolaşmaya,
Arkasına er topladı, Maraş'ta savaşmaya
Amcazadesi Said 'in, aldı filintasını,
Göstermişti heybetiyle, cesaretin hasını
Yardım için gönderildi; Keşifli Camisi'ne,
Orada işi bitince, Cancık'a döndü yine
Maraş'ın eski kadısı; Mehmet Fevzi Efendi,
Daha işgalin başında, Maraş'a gitti kendi
Oğlu, Sinânzade Abdül Hamit Ağa buradan,
Milis kuvvet oluşturdu, o da gitti arkadan
Hamit Ağa büyük harpte, rütbeli bir subaydı,
Irak Cephesi'nde ise, bölük komutanıydı
Burda Elbistanlılardan, oluşturdu bir çete,
Maraş'ta çok savaştılar, dur dediler zillete
Sokak muharebesine, dahil olmuşlardı ki,
Karargahta görev aldı, sonra da Cancık Mevki
Güblüce'den Tahir Ağa, Akpınar Zerdekeş'ten,
Topladığı adamlarla, kaçınmadı zor işten
Ulu Cami karşısında, karakolda bulundu,
Hendekteki çatışmada, görev ifa olundu
Alihafız Mehmet Ağa, namlı yiğit pehlivan,
En başta Karahüyük'ten, çete kurdu civardan
Nakib Mehmet Ağa ile, dahil oldu Maraş'a,
Alihafız kuvvetleri, karlı dağ aşa aşa
Toğuzata Ali Ruhi, Bey Elbistanlı idi,
"Arslan orda savaşırken, ben burda durmam" dedi
Çok ağır yaralanmıştı, çatışma esnasında,
Sonra yolda şehit oldu, İçmeler tarafında
Mevsim kıştı, şartlar zordu, ama yılmaz Maraşlı!
Savunmuştu; kadın, çocuk, genç, ihtiyar her yaşlı
Harbin 6. gününde; Elbistan kuvvetleri,
Savaşmaya gelmişlerdi, kararlıydı her biri
Nakib Muin, Sinân Hamit, Güblüceli Tahir' in,
İmdat etti çeteleri; Cancık denilen yerin
Topal Salih, Memur Said, Yüzbaşı Ahmet Muhtar,
Elbistan'ın kuvvetleri, harbe kılmıştı karar
Harp boyunca ara ara, yardım gelmişti burdan,
Yılmadılar zor şartlardan, çetin kıştan ve kardan
Harbin 17. günü, işler zorlaştığında,
Yetişti; Nakib Mehmet ve Pehlivan Mehmet Ağa
Karargahta, sokaklarda ve Cancık Mevkiinde,
Savaştılar kahramanca, Maraş'ın her yerinde
Tam bugünlerde Sivas'tan, bir top yollamışlardı,
Elbistan'a ulaşmıştı, harpte ihtiyaç vardı
Fakat zaman kısıtlıydı, önemliydi gidişi,
Maraş'a varmalıydı top; kim yapardı bu işi?
O an Hamamcı Hamza'ya, bir haber gönderdiler,
Dağlar aştılar Maraş'a, iki günde erdiler
Yurt geneli çağrı yaptı, Mustafa Kemal Paşa;
"Yardım ile medar olun", dedi Aziz Maraş'a
Albay Selahattin Adil Bey'in idaresinde,
Toplandı; Ziraat Bank'ın, Elbistan Şubesi'nde
Herkes elinden geleni, yapıyordu hak için,
Canını ortaya koydu, özgür yaşamak için!
Neticede bu azimle, kovmuşlardı düşmanı,
İstiklâli kazandılar, ortaya koyup canı
Maraş kurtulduktan sonra, Elbistan kuvvetleri;
Antep ve Urfa'ya gidip, savaştılar her biri
Elbistan'dan nice isim, gitti vatan diyerek,
Her birinin değerini, yürekten bilmek gerek
Orhan Saydam; hürmet ile, yâd ederim onları,
Atanızı unutmayın, kahraman torunları...
Orhan Saydam
Elbistan
9. Kafkas Ordusu Komutanı Binbaşı Hafız Recep Bey ve maiyetinin, Elbistan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Nakibzade Mehmet Ağa ve diğer üyeleriyle birlikte Elbistan’da çekilmiş fotoğrafı.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(9)Adem Bakırcı - Orijinal tarihi belgeler ve fotoğraflar üzerine kaşe vurul(a)maz ! Arşiv düzenlenirken, yayımlanmak üzere sergilenecek suret/kopyaları üzerinde kaşe-arşiv no bulunabilir. Orijinal belgeler, kaşe vurulmak suretiyle " bir nevi " tahrip edilemez ! Bunu, kendinize ait belgelerde kullanmanıza da bir şey demiyorum ama başkasına ait tarihi belgeler, kitaplar üzerine vurulmuş olduğunu, üzüntüyle gördüm. Üstelik, mürekkepli kalemle yanına not ve imza da eklenmişti...!!!
Elbistanlı - Kalemine sağlık Orhan kardeşim. Senden ricam! Diğer yazılarında da bu resimlerdeki büyüklerimizi tek tek veya şecere şecere tanıtıp anlatırsan çok seviniriz bizimde yiğit ve kahramanlık destanı yazan büyüklerimizi yeni nesillere daha iyi anlatmış oluruz şimdiden teşekkürler
Arif Bilgin - Tebrik ederim..
Yemliha Gürlek - Yaşa orhan hocam.
ZİYA NAKİBOĞLU - Dedelerimi ve diğer tüm gazilerimizi rahmetle anıyorum. Değerli tarihçi Orhan Saydam kardeşime de yerel tarihçiliğe sunduğu katkılar ve emekleri için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsın.. Elbistan için önemli bir değersin
Abdulhamit SAYDAM - Eline yüreğine sağlık yiğidim.
Ali İhsan YİNANÇ - Belgesel nitelikte şiirsel anlatım olmuş. Destanın yazarı Orhan Sayfam'ı kutluyorum.
Mustafa KÖK - KUTLUYORUM ORHANCIĞIM..
Kerem - Emeğinize sağlık
Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.