Geçenlerde marketten çıkarken bir tanıdık ile karşılaştım. Hal hatırdan sonra, epeydir göremiyorum seni, nerelerdesin, emeklilik nasıl dedim? Kıymetli hocam söylemeye utanıyorum ama çocuklarımın işsizliği nedeniyle emekli olamadım. Birkaç yıldır işe gitmeden maaş alıyorum dedi. Hayat, İmkândır. İmkânım olsa bir gün beklemem dedi. Özeleştirisini yaptı. Yanlışını da sahiplendi.
Daha önce benzeri durumda olan birkaç kişi ile konuşmuştum. Onlar, yaş doluncaya kadar (65) devam dediler. Sistem müsaade ediyor diyorlar. Utanmıyorlar da… İhtiyaçları olmadığı halde… Hiçbir şey yapmadan sistemin açıklarını kullanmaya devam. Bu durum Ankara’dan başlıyor ve yukarıdan aşağıya kadar her alanda görülebiliyor. Örnek olması gerekenler de aynı durumda ne yazık ki. Bu kadar yoksulun, işsizin olduğu ülkemizde algıyla aldat vaziyeti devam ediyor. Kırk dönüm bostan, yan gel Osman misali. Senin işyerin olsa kendine bu kadar süre ücret öder miydin, ödeyebilir miydin!? (Özel sektörde 3 gün işe gitmeyen atılır) Edep ya. Edep, insanın nefsini tanıması ve hâkim olmasıdır.
Hayat, insanı kendisini tamamlamayabilme, tam olabilme, hatalarından uzaklaşabilme, eksikliklerini düzeltme, onarmaya çalışma alanıdır. Anlayana…
Ben, yukarıda anlattığım büyüklerin (!) hallerini görünce gençlere bir şey diyemiyorum. Kötü örneklerin yanında günümüz deki teknolojik hayat, durumu daha da olumsuzlaştırıyor. Bu da sabrı alıp götürüyor. Haz ve hız üzerine kurulan hayat; hep elde etme, tatmin olma duygusunu doğuruyor. Hemen şimdi. Ye-iç-eğlen-güçlü ol-üstün ol-emret bencilliği sahne alıyor. Sıcak olur sıcaktan, soğuk olur soğuktan, az olur azdan şikâyet ediyorlar. Siyasette, kültürde, sanatta, değişim, çözülme ve çürüme devam ediyor. Bencillik diz oyu. Emeğiyle geçinmek, dürüstlük değersizleşirken; Asalaklık, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, kayırma, torpil, iltimas kabul görüyor. Erdem, çaba, tutarlılık, tutumluluk, ilkeli olmak anlamını yitirirken; küstahlık, şımarıklık, fırsatçılık, tutarsızlık, israf yayılıyor. İmkânlar kötüye kullanılıyor. Olgular yerine algılar güçleniyor.
Onun için bizler, eleştiriden ziyade ben neyi nasıl daha iyi yapabilirime odaklanmalıyız. Siyaseti, reklamdan çıkarıp; konum, mevkii, çıkar gözetmeden, elimizden gelenin en iyisini yaparak, üreterek daha güzel bir toplum, daha iyi bir memleket olmasını sağlayabiliriz. Televizyonun başından ayrılıp çocuklarla ilgilenip, hatalarını azaltabilirsek daha iyi oluruz.
Okullarda sadece çok test çözerek başarılı olmak yetmiyor. Hayatın içinde başarı gerekiyor. Geçmişi bilmeyenle, geçimsizlerle hayat olmaz. Yoksulun ve yokluğun halini anlamayanla, paranın nasıl kazanıldığını bilmeyenle olmaz. Öylelerinin imkânı olsa ne yazar, makamı olsa ne yazar, dersleri iyi olsa ne yazar. Kul hakkı yiyen Müslüman olsa ne olur, olmasa ne olur? Olsa olsa sahtekar olur. Anlayacağınız; İnsanın değeri yaptığı işlerle ölçülür.
Aynı işi kendi yapınca olan, başkaları yapınca olmayanlarla iyi olunmaz. Ailede, kurumlarda, fedakârlık yapanlar, kararlarda yok sayılırsa orada iyilik olmaz. Nimetler benim, külfetler başkalarının olsun diyenlerle iyi olunmaz. Yanındakileri yok sayarak, küçük düşürerek, karalayarak iyi olunmaz. Çünkü haset tüm iyiliği yok eder. Toplumsal ilişkilerde eşit mesafe şarttır.
Gerçek olan imkânları doğru kullanmak yerine, imkânsızı istemek doğru değil. Memleketin iyi olabilmesi için imkânlar ölçüsünde sorumluluk sahibi insanlara ihtiyaç vardır.
Günün sözü: Duymak istiyorsan, bağırıp çağırmayı bırakıp kulak kesileceksin. Anlamak için dinle.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Ali Polat - Degerli Hocam,
yazilarinizi okuyarak ve severek takip ediyorum. Gönül isterki Sizin gibi yazarlarin cogalip hak ve adalet mücadalesinde insanlarin aydinlanmasi ve bilgilendirilmesi cok önemlidir. Selam ve saygilar.
Aysegül - Hocam eski ögrencilerinizden ben yazilariniz cok ama cok güzel cok basarili
Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.