“Keşke herkesin ömrü vicdanı kadar olsa!”
Bir kısım medya ve yazarlarımız doğruları, güzellikleri yazarken bir kısmı da çıkarın fırıldağında dönüp duruyorlar. Sosyal medya ve normal medya fitne ile mücadele edeceğine fitnenin içinde hatta merkezinde yer alıyor ne yazık ki. Toplumsal sorumluluktan uzak, eleştirmekten zevk alan ve milyonları yanlışa düşürerek aldatmaya devam etmektedirler. Yapıcı eleştiriye evet, tamam da yıkıcı eleştiri neden? Doğrular varken aldatma neden? Aldatan bizden değildir.
Bazı basın yayın kuruluşlarını izlerken-okurken şok oluyorum, çok üzülüyorum. Medya magandaları, o kadar yanlı o kadar yalanlar sunuyor ki insan olan nasıl bu kadar aşağılayabilir diyorum. Bir kısmı çetelere, bir kısmı vesayete, bir kısmı para babalarına, bir kısmı kendilerine alan açmaya çalışıyor, bir kısmı ayırım yapıyor ve ülkemizi içerden kuşatmaya çalışıyorlar. Fitne tohumları ekiliyor. Emirle emeksiz yaşamaya alışmış bu kişiler; güzelliği, doğruluğu, çalışkanlığı, iyiliği başkalarından istiyorlar. Lafla, edebiyatla, kuru gürültüyle kandırmaya devam ediyorlar. Olmuyor.
İşine gelmediği zaman “al sana kişiliğimi” veriyorum diyebilecek kadar küçülen, adileşen ve kavram kargaşasında kendi bildiklerini yapan, kurnazca çark eden, pişkinlikle yalana devam eden korku, istikrarsızlık, iftira üreten, akılları karıştırmayı marifet sayanahlak fukaraları keşke olmasaydı. Bazen devlet içindeki güçler düşman tarafına geçebiliyor ve medyada o gücün emrinde çalışıyor ve halkı istedikleri gibi yanlışa yönlendiriyor. Sonuçta milletin kafası karıştırılarak ülkemize zarar veriliyor. Özellikle çocuklar, gençler ve geçmişini bilmeyenler; yazılan ve söylenen yalanlara çabuk kanıyorlar. Bu durumda toplum yanlışa yönlendirildiği gibi değerlerimizden, kendimizden uzaklaştırılarak huzursuzluğa güvensizliğe sürüklenmektedir. Onun için medyadaki fitneye dikkat(!) diyorum.
Keşke tüm gazeteci ve yazarlar dürüst olabilselerdi, haksızlık üzerine gidebilselerdi, iyiyi de, kötüyü de aynı içtenlikle yayınlayabilselerdi ve keşke faydalı şeyler üretebilselerdi. Ve sonuçta kardeşçe birlikte yaşamayı öğrenebilseler ve öğretebilselerdi.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.