Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gazze için kıyamdayız "

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ufkumuzun uzandığı her yerde kalplerini ve gözlerini bize çevirmiş kardeşlerimizin dertleriyle dertlendiğimiz gibi Gazze için de kıyamdayız." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen "Büyük Filistin Mitingi"nde yaptığı konuşmada Türkiye'nin yer aldığı coğrafyanın semalarında bayrağın ilelebet dalgalanması, ezanların kıyamete kadar okunması için emek veren, akıl ve alın teri döken herkese şükranlarını sunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Kardeşlerim, siz bugün burada öyle büyük bir milletsiniz ki bunu farklı bir şekilde ortaya koydunuz. Öyle büyük bir millet ve devletiz ki ne gücümüz ne derdimiz ne mücadelemiz sadece kendi sınırlarımızda kaimdir. Yarın Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılının coşkusunu yaşarken bugün Gazze için yüreklerimizin yangınını cümle aleme haykıracağız. Velhasıl ufkumuzun uzandığı her yerde, kalplerini ve gözlerini bize çevirmiş kardeşlerimizin derdiyle dertlendiğimiz, yardım eli uzattığımız, gerektiğinde sınırlarımızı açtığımız kardeşlerimize yaptığımız gibi, Gazze için de bugün olduğu gibi kıyamdayız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir asır önce bu millet için, bu ülke için Adana neyse Gazze'nin de o olduğuna dikkati çekerek, "Tıpkı Edirne neyse Üsküp'ün, Kırklareli neyse Selanik'in, Mardin neyse Musul'un, Gaziantep neyse Halep'in o olduğu gibi Gazze de vatan topraklarının ayrılmaz sandığımız bir parçasıydı. Nereden nereye geldik? Çanakkale Şehitliği'ne yolunuz düştüğünde ihmal etmeyin. Muhakkak gidin. Mezar taşlarının üzerindeki isimlere ve şehirlere iyi bakın. Orada, Balıkesirliyle Şanlıurfalının olduğu gibi Gazzeliyle Üsküplünün yan yana yattığını göreceksiniz. Öyle ki Çanakkale Şehitleri listesinde Gazze, verdiği 53 şehitle, bugün sınırlarımızın içindeki şehirlerin çoğunun üstünde yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türk milletini, kanı kadar, canı kadar, sevdası kadar kendinden olan tüm bu topraklardan ne yazık ki ayırdıklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hamas terör örgütü değildir dedim ya, bundan İsrail çok rahatsız oldu. Ya zaten başka bir şey beklemiyorduk. Bunu söyleyeceğinizi biliyorduk ve bunu bildiğimiz için de açık ve net olarak ifade ettik. İnşallah ne diyoruz? La galibe illallah. Biz buna iman etmişiz. Buna imanımız var. Galip olan sadece Allah'tır. Dolayısıyla biz burada sadece Gazze'de yaşanan katliamı telin etmekle kalmıyoruz, onunla birlikte kendi istiklalimizin ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz. Sultan Abdülhamit oralarla az mı haşır neşir oldu. İsrailli yöneticilerin en üst seviyede dile getirdiği kavramların altını kazıyın, hepsinin içinden ülkemiz topraklarını da kapsayan bir ihanet haritası çıkar. 1947'de Gazze, Filistin buralar neydi, bugün ne? Ya İsrail, sen buralara nasıl geldin? Nasıl girdin? Sen bir işgalcisin, sen bir örgütsün. Dolayısıyla Türk milleti bunu biliyor. Batı sana borçlu ama Türkiye'nin sana borcu yok. Onun için bu kadar rahat konuşuyoruz. Türkiye sana borçlu olmadığı için Erdoğan böyle konuşuyor.

Ne yazık ki Batı'nın her ülkesi İsrail'e borçlu. Borçlu oldukları için de konuşamıyorlar, seni ziyarete geliyorlar. Ziyarete gelerek, senden adeta af diliyorlar. Ya bizim böyle bir derdimiz yok. Biz mazlumlardan yanayız? Şair ne diyor? Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem, Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem, Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım, boğamazsam da hiç olmazsa yanımdan kovarım, Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam, Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam, Doğduğumdan beridir aşığım istiklale, Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale, Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum, Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin zulüm karşısında her zaman mazlumun yanında yer aldığına vurgu yaparak, "Karşımızda Kudüs işgal edildiğinde, bu kutlu beldenin fatihlerinden Sultan Selahaddin'in türbesine gidip, bin yıllık kinlerini kusanların siyaseti var. Karşımızda, İstanbul'un işgali sırasında 1453'teki fethin rövanşı edasıyla hareket edenlerin kursaklarında kalan hevesleri var. Hatırlayın, duvarlara 1453'ü yazanları unutmuyoruz değil mi?" dedi.

"Dün Ukrayna-Rusya Savaşı'nda katledilen siviller için timsah gözyaşları dökenler, bugün binlerce masum çocuğun ölümünü sessizce seyrediyor." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ukrayna'da ölenler için gözyaşı döktünüz de Gazze'de ölen bu yavrular kim? Niçin sesiniz çıkmıyor? Ey Batı, size sesleniyorum, siz yeniden bir hilal-haçlı mücadelesini mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içindeyseniz biliniz ki bu millet ölmedi, bu millet dimdik ayakta. Yine aynı şekilde, aynı kararlılıkla Libya'da neysek, Karabağ'da neysek, bilesiniz ki Orta Doğu'da oyuz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tablonun bile tek başına kendilerine çok şey anlattığını ve riyakarlığı, bu çifte standardı, bu vicdan ve ahlak dışı ayrımcılığı PKK, DEAŞ ve FETÖ'nün saldırılarında karşılaştıkları tabloda defalarca yaşadıklarını dile getirerek, "Terörle mücadele bahanesiyle on binlerce kilometre öteden gelip, milyonlarca insanı hunharca katledenler, bize kendi sınırlarımızı, kendi vatanımızı, kendi vatandaşımızı koruma hakkı vermek istemediler. Şimdi açık konuşuyorum; bilhassa son on yıldır terörle mücadele adına ne yaptıysak, hangi başarıyı kazandıysak bunlara rağmen gerçekleştirdik. İnşallah bundan sonra da 'Bir gece ansızın gelebiliriz' şiarıyla, kendi çizdiğimiz yolda ilerlemeyi sürdüreceğiz." dedi.

"Gazze'de yaşanan katliam topyekun Batı'nın eseridir"

Cumhurbaşkanı olarak milleti çok sevdiğini söyleyen Erdoğan, "Milletimize feda-yı can etmeye hazırız. Milletimizle beraber bu yolda ilerlemeye her an hazırız. Çünkü tarihte nasıl destanlar yazdıysak, bu millet yeni destanlar yazmaya da Allah'ın izniyle hazırdır. Bunlar dediğimizin kimler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Amerika'sıyla, Avrupa'sıyla, iplerini onların tuttuğu tüm piyonlarıyla, merhum Mehmet Akif'in 'tek dişi kalmış canavar' diye tarif ettiği Batı'dan bahsediyorum. Gazze'deki katliamın da en büyük sorumlusu işte bu Batı'dır. Varlıklarına kendi evlerinde bile tahammül edilemeyen kimi vicdanlı sesleri bir kenarda tutacak olursak, Gazze'de yaşanan katliam topyekun Batı'nın eseridir. Yahu o yavrunun, annesinin saçlarına sarılıp 'Annemi ben saçlarından tanırım.' deyişini bir kenara koyabilir miyiz?" diye konuştu.

Batı'ya yönelik eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:

"Çocuk katillerine verdikleri tam desteği demokrasi, insan hakları, adalet gibi kavramlarla gizlemeye çalışmaları da ayrı bir komedidir. Herkes biliyor ki İsrail bölgede sadece günü geldiğinde feda edilecek bir piyondur. Daha düne kadar uğradıkları mezalim üzerinden dünyayı ayağa kaldıranların bugün sergiledikleri sınırsız zalimliği başka türlü izah etmek mümkün değildir. Bölgede oynanan oyunun asıl sahipleri, İsrail yönetiminin şımarıklıklarına kol kanat gerenlerdir. Çünkü İsrail onlara rağmen adım atamaz. Atmaya kalksa bile üç gün dayanamaz, çöker."

"Batı'nın bu sinsi ve kirli taktiği artık deşifre olmuştur"

Batı'nın kendi elini kirletmeden, kimi zaman parayla satın alarak, kimi zaman fitneyle birbirine düşürerek, kimi zaman İsrail örneğinde olduğu gibi suçlarının üstünü örterek araç kullanmayı, alet kullanmayı sevdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bunları iyi tanırız, iyi biliriz. Hiçbir oyunun sonsuza kadar sürmeyeceği gibi Batı'nın bu sinsi ve kirli taktiği de artık deşifre olmuştur. Bunu en iyi de biz biliyoruz. Biz, Irak ve Suriye'nin kuzeyinde karşımıza çıkartılan ciğeri para etmez teröristlerin gerisinde kimlerin olduğunu gayet iyi biliyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "PKK, YPG ve FETÖ'nün arkasında kimler var?" sorusuna karşılık katılımcıların "Amerika" demesi üzerine şunları kaydetti:

"İsrail de var. Paraysa para, silahsa silah. Bunları veriyorlar. Bunları biz biliriz ama benim milletim de bunları gayet iyi bilmeli. Biz Avrupa ve Amerika yönetimlerinin kulislerinde ülkemiz aleyhinde çevrilen dolapları gayet iyi biliyoruz. Biz lafa gelince liberal, özgürlükçü, serbest piyasacı, insan hakları savunucusu kurum ve kişilerin gerçekte hangi gayelerle ülkemizin ayağına çelme taktığını gayet iyi biliyoruz. Şimdi aynı hakikatlere Gazze'de şahit oluyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, "Batı dünyası Gazze'deki çocuk, kadın, masum katliamını meşrulaştırmak için siyasetçisinden medyasına seferber oldu. İsrail tam 22 gündür açıkça savaş suçu işliyor. Şimdi İsrail, biz de seni 'savaş suçlusu' olarak dünyaya ilan edeceğiz. Bunun hazırlığı içindeyiz. Bunun çalışmasını yapıyoruz ve 'savaş suçlusu' olarak İsrail'i dünyaya tanıtacağız. Ama Batılı liderler bırakın buna tepki göstermeyi, İsrail'e ateşkes çağrısı dahi yapmıyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ve Batı'ya, "Ne kadar çocuk, kadın, yaşlı ölmesi lazım ki siz ateşkesi ilan edin?" sorusu yöneltti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu son tavrıyla Batı'nın günah defteri bir kez daha boyunu fersah fersah aşmıştır. Elbette her ülkenin kendini savunma hakkı vardır. Tamam da adalet nerede? Gazze'de savunma değil, açık ve alçak bir katliam yürütülmektedir. Gazze halkını bir silah gibi kullandıkları açlıkla, susuzlukla, yakıtsızlıkla, sağlık hizmetlerini çökerterek topluca yok etme peşindeler." dedi.

Dün gece yaşanan saldırıya dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de yiyecek hiçbir şeyin olmadığını, hastanelerin karanlıkta kaldığını, ameliyatların anestezi kullanılmadan yapıldığını vurgulayarak, "Ey dünya, bütün bu gerçekleri görüyorsunuz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri haykırıyor ama duymuyorsunuz. Sağır oldunuz, kör oldunuz. Bunlara asla kulak vermediniz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce Davos'ta yaptığı çıkışı hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"'Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz.' demiştim. Bunlar öldürmeyi iyi biliyor. Dün birbirlerini gırtlaklıyor, Yahudileri gaz odalarında topluca yok ediyor, attıkları atom bombasıyla içindeki insanlarla birlikte şehirleri haritadan siliyorlardı. Kardeşlerim, şu anda aynı zihniyet bugün de Gazze'de. Daha önce Karabağ'da, Bosna'da, Irak'ta, Suriye'de, Arakan'da, Afrika'nın pek çok yerinde bu zulümleri gördük. Vahşetin doğrudan veya dolaylı failidir bunlar. İşte bunun için Gazze, sadece orada hayata tutunma mücadelesi verenlerin değil, hepimizin meselesidir."

"Gazze'de işlenen insanlık ve savaş suçlarına ortak olmayın"

Bu meseleyi insani ve İslami seviyenin dışına çıkartmaya çalışanlara da bir çift sözü olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Kendi küçük siyasi oyunlarını, köhnemiş tarihi hesaplarını, hastalıklı taassuplarını Gazze'deki mücadelenin önüne geçirenlere diyoruz ki yapmayın. Gazze'de öldürülen veya her an öldürülme tehdidi altında yaşayan masum çocukların, kadınların, erkeklerin vebaline girmeyin. Gazze'de işlenen insanlık ve savaş suçlarına ortak olmayın. Yakın geçmişte Irak'ta, Suriye'de coğrafyamızın diğer köşelerinde yaşananlardan ders alın." diye konuştu.

28 Eki 2023 - 20:15 - Bölge Haberleri

Muhabir  Anadolu Ajansı