Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinde ordusunun besin kaynağı olan tahranın Elbistan’a özgü olan şekliyle yapımına başlandı.
Yapımı ve lezzetindeki farklılığıyla Elbistan’a özgü tarhana, vatandaşların yaşamında önemli bir yer tutuyor.
Tarhananın lezzet yolculuğu; kabuğu soyulmuş döğmenin pilav şeklinde pişirilip soğutulduktan sonra yoğurt ve katıkla karıştırılıp yoğrulmasıyla başlıyor. İstenilen kıvama ulaşan tarhana; 1 gün boyunca ekşimeye bırakılıyor. Tarhana daha sonra kuruması için güneşe seriliyor. Eski dönemlerde buğday saplarının üzerine ‘topak’ ya da ‘sıkım’ şeklinde serilen tarhana, şimdilerde bezlerin üzerinde Maraş tarhanası usulüyle yapılıyor.
Hem çerez olarak kışın ise çorbasıyla sofraların vazgeçilmezleri arasında yer bulan Elbistan tarhanası, uzun ve zahmetli bir yolculuğun ardından yapılıyor.
Elbistan tarhanası, ilçe dışında yaşayan Elbistanlılar tarafından da yoğun ilgi görüyor.
Muhabir / Koray Cengizler