- G:

Emine Erdoğan: "Bizim bir Filistin hayalimiz var"

Emine Erdoğan, Gazze için devlet ve hükümet başkan eşlerinin katılımıyla düzenledikleri zirvede ele aldıkları hususları eyleme taşımak için çalıştıklarını belirterek, "Yorulmayacağız, durmayacağız. Çünkü, bizim bir Filistin hayalimiz var." dedi.

mask

SORU: Filistin'deki ölü sayısı artmaya devam ederken, çatışmanın tırmanmaya devam etmesi ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun belirttiği gibi İsrail'in Gazze'nin kontrolünü ele geçirmesi durumunda insani yardımların dahi Filistinlilere bir yararı olmayacağına dair korkular var. İsrail'in eylemleri ve Gazze'deki durum açısından sizin ya da Cumhurbaşkanı'nın bir kırmızı çizgisi var mı ve Türkiye Gazze'de yaşayanların durumunu desteklemek için başka ne gibi araçlar kullanabilir?

Emine Erdoğan: Vicdanlı her insan için kırmızı çizgi işlemediği bir suçtan dolayı alınmış masum bir insanın canı, bir bebeğin bir damla gözyaşı, bir çocuğun "yaşamak istiyorum" haykırışı olmalıydı. Uluslararası toplum için çocuklar üzerine kimyasal silahlar atıldığında, BM tesisleri dahil sivil yerleşimler hedef alındığında, korumakla mükellef olduğumuz insani yardım çalışanları mektup ile yardım çığlığı attığında hepimizce kırmızı çizgi geçilmiş olmalıydı. Bizim inancımıza göre masum bir insanın ölümü "insanlığın ölümü" ile denktir. İnsanlığımızı bir bir öldürülen Filistinli kardeşimizle birlikte gömerken, hangi kırmızı çizgiden bahsedebiliriz ki? Burada uluslararası topluma sormak gerek: insanlığın kırmızı çizgisi nerededir? Bu vahşeti durdurmak için hangi kritik ölüm eşiği bekleniyor? Haftalardır devam eden saldırılar karşısında uluslararası toplumda vicdanları sağır eden bir sessizlik ile karşı karşıyayız. Bu 40 günlük sessizliğin bedelini, belki nesiller boyu süren tamir ve yeniden güven inşası ile ödemek zorunda kalacağımızın ne kadar farkındayız? Bir anne, bir kadın, bir insan olarak, çocuklarımıza ve torunlarımıza bu korkunç mirası bırakmayı reddediyorum. Türkiye olarak dili, dini, ırkı ne olursa olsun insanı merhametle kucaklayan, özü itibarıyla değerli gören bir küresel anlayışı savunacağız. Bölgede ve dünyada güvenin, istikrarın, barışın tesisi için her türlü adımı atacağız.

Bu vesileyle belirtmek isterim ki 15 Kasım'da İstanbul'da, devlet ve hükümet başkan eşlerinin ve ülke temsilcilerinin katılımıyla, ateşkesin sağlanması ve insani yardımın eksiksiz bölgeye ulaştırılması için uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırmak amacıyla düzenlediğimiz zirveyi, sözden eyleme taşımak niyetindeyiz. Önce ateşkesin sağlanması, ardından Filistinlilerin yıkılan şehirlerini yeniden inşa etmek için somut girişimler üretilmesi amacıyla bir inisiyatif haline getirmek için girişimlerimiz sürüyor.

Yorulmayacağız, durmayacağız. Çünkü, bizim bir Filistin hayalimiz var. Gazze sahillerinde dini, etnik kökeni fark etmeksizin Filistinli çocukların el ele kardeşçe koşturduğu bir hayal. Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’nin çocuklarının aynı sofrayı huzur ve barış içinde paylaşabildiği bir hayal. Barış içinde yaşayan İsrail ve Filistin, hepimizin bugün vereceği sözlerde, yapacağı eylemlerde gizli. Bu yüzden buradan bir kez daha 15 Kasım'da First Lady'ler ile yaptığımız ateşkes ve insani yardım çağrısını yineliyorum. Herkesi Filistin’de insanlık için adeta nöbette olan basın mensupları, sağlık personeli, insani yardım çalışanları ve tüm Filistinliler için bulunduğumuz her yerde, onların sesi olarak biz de nöbet tutalım. Filistin İçin Tek Yürek Zirvesi'nde tüm dünyaya haykırdığımız şu gerçeği aklımızdan çıkarmayalım: savaşın bir kazananı olmaz, adil bir barışın ise kaybedeni olmaz.

21 Kas 2023 - 11:05 - Politika

Muhabir  Anadolu Ajansı