Gün geçtikçe hayallerimizden, umutlarımızdan, bizi biz eden değerlerden uzaklaşıyoruz.
Kör bir döngü içerisinde başladığımız noktaya yeniden dönüyor, zamanın dişlileri arasında eriyip yok oluyoruz.
Söylemek isteyip söyleyemediğimiz, yüreğimizi yakan bir şeyler var. Biliyorum, dudaklarımız sanki mühürlü. Sanki gördüklerimiz asıl baktıklarımız değil. Kirli bir camdan seyreder gibiyiz. Hayatımızda renk yok, ışık yok, şekil yok.
Uzaklaşıyoruz.
Ardına sığındığımız çok az sayıdaki sözcük yetmiyor derdimizi anlatmaya. Derdimiz dedimse, en büyük derdimiz; aslında hiç dert etmediğimiz hoşnutsuzluklarımız. Kime, ne için bu kadar kahırlıyız, kime ne için bu kadar düşmanız?
Uzakları yakın etmeye çalışırken, aslında yakınımızdakilerden adım adım uzaklaşıyoruz.
Komşu, arkadaş, dost vardı bir zamanlar. Şimdi var mı?
Şimdi bütün bunlar klavyenin birkaç tuşuna gizlendi.
En son hangi yaşlının elinden tutup yolun karşısına geçirdik. Bir hastayı ziyaret edişimize kaç gün oldu? Ya da ne zaman dostumuzu arayıp hal/hatır sorduk?
Karşılıksız vermenin ne büyük nimet olduğunu unutalı gönlümüz karşılıksız almaya kaydığından “önce o arasın, sorsun” demekten ne zaman vazgeçeceğiz?
Biliyor musunuz; aslında kocaman bir otel yaşamaya çalıştığımız bu dünya. Büyükçe bir salonun etrafına dizilmiş onlarca odanın olduğu bir otel. Renklerimizle, düşüncelerimizle, hayallerimiz ve amaçlarımızla ayrı ayrı konaklamışız bu odalarda. Penceresi olmayan bu odalarda hep yan taraflarda kalanları kötüleyerek, onlara karşı kendi dünyamızda kötülükler besleyerek kendi varlığımızı üstün kılmaya çalışmışız. Bir gün odalarımızdan çıkıp salonda bir araya gelsek ortak yanlar bulacağız. Aslında hiç de düşündüğümüz gibi olmadıklarını, ortak amaçların varlığını göreceğiz.
Hani “kişi tanımadığına düşman” ya, öyleyse “gelin tanış olalım.”
Sevgi denilen yüce duyguya sarılmak kolayken nefretin, ikiyüzlülüğün karanlık dehlizlerinde gezinmek ne kazandıracak?
Biliyor musunuz; tebessüm ederken yüzümüzde on yedi, somurturken kırk üç kas kullanmak durumundayız. Biz en zor olanı seçip hep somurtuyoruz.
Tebessüm etmenin bir sadaka olduğu duygusundan da uzaklaşıyoruz.
Yazık oluyor.
Çok yazık oluyor..
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Hüseyin Tuztaş - Harika bir yazı..
meltem - Bazen kendimizden, bazen sevdiklerimizden, bazen de doğru bildiklerimizden uzaklaşıyoruz. Kıtalar bile birbirine yaklaşırken biz uzaklaşıyoruz. Çünkü insanız. Değişiyoruz...
Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.