22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) Kahramanmaraş 2. sıra Milletvekili Adayı olan Kerim Yılmaz, MHP Elbistan İlçe Teşkilatı'nda yaptığı toplantı ile 12 Haziran 2011 günü yapılacak genel seçimlerinde aday adayı olduğunu açıkladı.
MHP Elbistan İlçe Teşkilatı'nda yapılan toplantıya çok sayıda partili katılırken, toplantının açış konuşmasını İlçe Başkanı Ramazan Kaya yaptı.
Ankara Hakimi olarak görev yaparken, 22 Temmuz 2007 seçimleri nedeniyle bu görevinden istifa eden Kerim Yılmaz, MHP Kahramanmaraş 2. sıra Milletvekili Adayı oldu. Elbistan'a bağlı kışla Kasabası doğumlu olan Kerim Yılmaz, 12 Haziran seçimlerinde MHP Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı olduğunu parti binasında açıkladı.
Yaptığı konuşmada, ülkücü hareketin üniversitenin bağrından doğan bir hareket olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bilinenin aksine ülkücü hareket, 1963 yılında üniversitenin bağrından doğmuştur. Merhum Alparslan Türkeş'in üniversite öğrencilerini toplayarak seminerlerle önce eğiticileri eğitip sonra tüm Türkiye'ye yayması nedeniyle bir ilim hareketidir, akıl hareketidir, dolayısıyla ülkücü hareket aklidir, ilmidir, insanidir ve en önemlisi, islamidir" dedi.
AK Parti'nin 2002 yılından beri iktidarda olduğunu belirten Yılmaz, hükümetin en çok övündüğü icraatlarından olan bölünmüş yol ve sağlık yatırımlarından Kahramanmaraş'ın yeteri kadar yararlanamadığını savundu.
Yılmaz, şöyle konuştu:
"2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidara geldi, 2007'de de bunu tekrarladı, yaklaşık 9 yıldan bu yana çok güçlü bir parlamento grubu, anayasayı değiştirecek milletvekili sayısı ile memleketi idare ediyor. Ebetteki bir çocuk bile doğduğunda eğer asgari memesini ve sütünü verirseniz kendiliğinden büyür ve gelişir. Bu dönemde de kısmi gelişmeler olmadı değil, oldu. Biz, olumsuz ya da menfi siyaset anlayışlından uzağız. AKP'nin yaptığı iyi şeyler de var. Örneğin bunlardan birisi bölünmüş yollar, ikincisi de sağlık sektöründeki gelişmelerdir. Bunların her ikisi de Koray Aydın ve Osman Durmuş Bey'in 57. Hükümet döneminde planlanmış ama hayata geçirilememiş şeylerdir. Lafa değil, yapana bakın, bu da doğrudur. Bu konuda AKP'nin hakkını teslim ediyoruz biz. Ama bakın hükümetin bütün Türkiye'de övündüğü iki icraat dalından yani bölünmüş yollarda ve sağlık sektöründe Kahramanmaraş maalesef payını alamamıştır. Muş'a, Bitlis'e, Hakkari'ye, Erzurum'a, Kars'a gidip baktığınız şehirlerarası bölünmüş yolların tamamlandığını göreceksiniz. Ama Kahramanmaraş-Kayseri Yolu'nun tamamlanmadığını hepiniz biliyorsunuz. Devlete isyan eden bölgelere hizmet eden, tüm tarihi boyunca, Dulkadirli'den bu yana, vatansever, milliyetçi, hiçbir biçimde yönetime, idareye baş kaldırmamış, askerliğini yapmış, vergisini ödemiş, Allah devlete, millet zeval vermesin diye içtiği bir bardak suya dahi dua etmiş bir bölge insanı olarak hiçbir hizmeti almamış olmak bizim insanın gururuna dokunmuyor mu Ya da gözünün önüne gelmiyor mu Bu bir siyasi rekabettir.
Biz, Türk Milliyetçileri olarak bu millete hizmet eden her partiye, her hükümete, her başbakana hakkını veririz. Doğru yaparsa alkışlarız. 2007 meclisinden sonra da bunun birkaç örneğini de yaşadınız, biliyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi olumlu tavrını ortaya koydu. Ama biz yinede milletimiz çok rey vermişse hak onlarındır diye cumhurbaşkanının seçilmesi için yolunu açtık. Yine 2008 Şubat ayında hatırlayınız, üniversitelerde başörtüsü yasağının değiştirilmesi ile ilgili bir anayasa değişikliği olduğunda, ben o zaman meclis gurubunda hukuk danışmanı olarak bizzat 10. madde değişikliğini kaleme aldım ve MHP'nin desteği ile 411 oyla anayasa değişti. Yani MHP olarak kimsenin düşmanı değiliz. Kimseye hakaret etmeyiz, küfür etmeyiz, iftira da etmeyiz. Millet için doğru yapılan her şeyi alkışlarız, destek veririz, bunu yaptık.
Ama milletin milli, manevi değerlerini istismar ederek, hiçbir biçimde kendi öz düşüncesini ortaya koymaksızın, küresel sermaye ve medyanın etkisi ile halkımızı kandırıp, oylarını alıp, sonra da başkalarına hizmet eden bir Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetini istemiyoruz. Bu dönemde inşallah tek başına iktidara gelme amacıyla yola çıktığımız kampanyamızda başımızdan defedeceğiz. Türkiye, yine 12 Eylül öncesinden bir sloganla ifade ediyorum, MHP iktidarında, 'Milli devlet, güçlü iktidar'ı görecek, yaşayacak ve o devirde sıfatı ne olursa olsun, hiçbir bölücü, hiçbir hain hiçbir polise, hiçbir subaya, hiçbir askere tokat atamayacak ve bu coğrafyada milli sınırlarımız içerisinde kanımızla oluşturduğumuz bayrağımızı da, hiç imse ama hiç kimse, hiçbir yerden indirmeye cesaret edemeyecek. MHP'nin tek başına iktidar olacağına ben inanıyorum ve inşallah ta öyle olacak. Bazen karanlıkları görürsünüz ve hiç sabah olmayacak zannedersiniz. Sultan Alparslan, 1064 yılında Ani kalesini kuşatıyor ve muhkem surlara sahip olduğu için bir türlü fethedemiyor. Bir Cuma namazında dua ediyor ve o gece Ani ve çevresinde deprem oluyor. Ertesi gün surlar yarılıyor ve çok rahat bir biçimde Ani kalesini Sultan Alparslan fethediyor. O kalenin içindeki kiliseyi de camiye çeviriyor. O caminin adı Fethiye cami, hatırlarsanız 5 ay kadar önce Devlet Bahçeli ilk kampanyasını, Anadolu'nun emperyalizm tarafından işgal edildiği düşüncesini vurgulamak üzere, Anadolu'nun yeniden fethine çıkıyoruz sloganı ile Fethiye camiinde Cuma namazı kıldı ve Anadolu'nun yeniden fethini oradan başlattık."
artık oyumuzun boşa gtmesini istemioruz kerim yılmazı 1. sırada görmek istiyoruz tüm elbistan halkı ve kuzey ilçeleri olarak