KÜLTÜREL EMPERYALİZMİN TOPLUMSAL ETKİLERİ

KÜLTÜREL EMPERYALİZMİN TOPLUMSAL ETKİLERİ

Kültür; bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerler bütünü olarak kuşaktan kuşağa aktarılan ve toplumu ortak bir gaye etrafında toplayan sosyal bir mirastır. Bir toplumun kültürel değerleri, bir taraftan toplumun millet olabilme bilincini oluştururken diğer taraftan da ortak hedefler etrafında kenetlenmesini ve ortak bir gelecek için milli birlik ve beraberliği sağlamaktadır. İnsanlık tarihi boyunca farklı kültürlerin biri birini etkiledikleri ise bilinen bir gerçektir. Ne yazık ki küreselleşmenin 3. dönemi olarak kabul edilen 1990’lardan sonra ortaya çıkan teknolojik gelişmeler ile birlikte kitle iletişim araçları ve sosyal medya platformlarının hayatımıza girmesi, sınırları ortadan kaldırmış ve dünyayı küresel bir köy haline getirmiştir. Bu gelişmeleri fırsata dönüştüren emperyalist güçler emellerine ulaşmak, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeleri kendi çıkarları doğrultusunda hem kullanmak hem de sahip oldukları kaynakları sömürebilmek için emperyalist faaliyetlerini arttırmış, yaptıkları planlı ve programlı çalışmalar ile diğer toplumlara kültürel değerlerini empoze ederek kendi özünden koparmışlardır. Bu şekilde toplumları kendi kültürel değerlerinden uzaklaştırarak oluşturdukları batı hayranlığı sayesinde hem kendilerini destekleyecek hem de millet olma bilincini ve şuurunu kaybetmiş, kendi toplumuna yabancı, kültürel değerlerine düşman bir kitle oluşturarak amaçlarına ulaşmayı hedeflemektedirler ki maalesef büyük oranda başarılı oldukları da görülmektedir. Tarihi süreç içerisinde kültürel emperyalizmin uygulandığı ve başarılı sonuçların alındığı bölgelerden biri de Afrika kıtasıdır. Dönemin küresel güçleri olan Fransa ve İngiltere başta olmak üzere uyguladıkları kültürel emperyalizm sayesinde Afrika’nın büyük bir kısmında önce yerel dilleri ve yerel kültürleri unutturmuşlar daha sonra da Hristiyanlığın kıtanın büyük bir kısmında yayılmasını sağlayarak bu toplumları sömürgeleştirip zengin kaynaklarına da el koymuşlardır. Bu gün Afrika’nın durumu hepimizin malumudur. Günümüzde kültür emperyalizminin başını çeken Amerika ve diğer küresel güçler; taraflarınca sürdürülen misyonerlik faaliyetleri, yaptırılan televizyon programları, diziler, reklam ve sinema filmleri, sosyal medya platformları, gazeteler, kitaplar vb. birçok farklı alanda yürüttükleri faaliyetler ile büyük kitleleri etkilemekte ve bu kitlelerin giyim, kuşam, eğlence, aile hayatı, sosyal ilişkileri, tüketim alışkanlıkları vb. birçok geleneksel alışkanlıklarını değiştirerek kendilerine benzettikleri de malumunuzdur. Bu şekilde hem kültürel değerler yozlaştırılmakta hem de oluşturdukları yabancı hayranlığı sayesinde ürettikleri her şeyi satabilecek daha geniş pazarlar elde etmektedirler. Sonuçta devşirilen bu kitleler, kendi kültürel değerlerine yabancı, vatandaşı olduğu devletini ve mensubu olduğu milletini küçümseyen, geçmişini inkâr eden, batı hayranı bu insanlar, ne kendi olabilmekte ne de batılı olabilmektedir. Bu kitleler kendi değerlerinden uzak bir anlayışa sahip oldukları için toplumun milli birlik ve beraberliğini, toplumsal barışı ve toplumun ortak değerler etrafında ortak gayeler için bir araya gelmesini de zorlaştırarak zaman zaman toplumsal olaylara neden oldukları da bilinmektedir. Bu nedenle bizi biz yapan kültürel değerlerimize sahip çıkmak, bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek kendimizi, çocuklarımızı ve toplumu emperyalist güçlerin bu dayatmalarına karşı korumak hepimizin görevidir. Unutulmamalıdır ki kültürel emperyalizm, modern kölelik yolunu açan bir anahtar ve nihai hedefi ise; toplumda özgüveni olmayan, kendi kültürel değerlerine yabancı ve batı hayranı bireyler devşirerek toplumları köleleştirme yolunda surda bir gedik açmaktır. Bize düşen, gelişim ve değişimleri hayatımıza tatbik ederken bu surda gedik açtırmayarak kültürel değerlerimizi muhafaza etmek ve gelecek kuşaklara aktarmaktır. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi “savaş ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir.” Başkalarına benzeyerek değil kendimiz olarak yaşamak dileğiyle…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mehmet Çavaş - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

02

Emin - Kıymetli hocam, çağımızın en önemli sorununa çok güzel değinmişsiniz. Teşekkürler

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 01 Temmuz 11:44
01

Kadir Şahin - Sayın hocam,bize o bahsettiğiniz kültür emperyalizmini Osmanlı'yı yıkarak yaptılar.Şu an yaşadığımız kültür ne Türk ķültürü ne Avrupa kültürü.Dolayısıyla ortada sahip çıkacağımız, korumaya değer bir değer göremiyorum.Hedefimiz bizden zorla alınan İslam kültürünü yerleştirmek olmalıdır. Osmanlı ķültürü yeniden inşa olmalıdır.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 01 Temmuz 11:44