Geçenlerde, bir çay içmek, hal hatır sormak üzere bir dostumu ziyarete gittim. Hoş beşten sonra konu döndü dolaştı eş dost ziyareti, akrabalık ilişkileri üzerinde serzenişe varan bir konuma geliverdi.
“Ne dersin hocam, Sence de günümüzde akrabalık ölüyor mu? Nereye gidiyor toplum böyle? İnancımız, töremiz, insani ve ahlaki değerlerimiz yok olmaya vardı” diye, söze yol açıldı. Bu hafta ki yazımın başlığı da o anda zihnimde atılmış oldu.
Evet, gerçekten akrabalık ölüyor muydu?
Ne yazık ki bu sualin cevabı evet, ölüyordu. Günümüzde maalesef akrabalık ilişkileri, günden güne yara alıyor, ya da ölmeye yüz tutmakta. Akrabalar arasında bırak dayanışmayı, yardımlaşmayı, ziyaretler bile kalmadı neredeyse. Sadece özel günlerde, zorlama, el gördülük, ne derler endişesiyle yapılan, ruhsuz, riyakâr, sahte bir törene dönüşüverdi. Elbette nedenleri de yok değil. Günümüz aile yapısında küçülmeler, şehirleşme ve çekirdek aile olma arzusu, önemli sebeplerden birisidir. Bu anlayış, milletçe küçülmenin de tehlikeli bir habercisidir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, çekirdek aile ülkemizde yüzde yetmişlere kadar ulaşmakta. Birinci derece akrabalar bile sadece bayramlarda ancak çok az bir araya gelebilmekte. Kısacası hayat acımasızca sağa sola savurmakta aile bireylerini. Hal böyleyken, amca, hala, teyze, dayı çocukları, bırak görüşmeyi, bir birlerini dahi tanımıyorlar. Akrabalar arasında ceviz kabuğunu doldurmayan sudan sebeplerle, kırgınlık, dargınlık had safhada.
Oysa yüce dinimiz, akrabalık ilişkilerine verilen önemin, kişinin iman ölçüsünün bir göstergesi olarak ifade etmektedir.
Rum suresinin 38. Ayetinde; ‘’ Öyleyse akrabaya, yolcuya, yoksula hakkını ver. Bu Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için, daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.’’ Akrabaya karşı kin beslememek, incitici davranmamak, hoş görmek, affetmek, onlara kolaylık sağlamak yüce yaratanın emirlerindendir.
Öyleyse, akrabalık ilişkilerini en iyi şekilde sürdürmenin farz, bu ilişkileri koparmanın ise haram olduğunu idrak etmek zorundayız.
Yüce peygamberimiz (S.A.V.) Hadis’i Şeriflerinde: “Akrabalarla ilişkiyi kesen cennete giremez ‘’ Bundan da anlaşılıyor ki, sıla-i rahim, ilahi ve vicdani bir sorumluluktur. Onun için ziyaretleşmek akrabalık bağının güçlenmesi için olmazsa olmaz şartıdır.
Şurası bir gerçektir. Gözlemliyor, görüyoruz. İnsanlar köklerinden koparıldığı zaman, panikliyor, içine kapanıyor, geçmişine sığınıyor, önceden böylemeydik diye. Dünün akraba birlikteliğinden uzak düşen, yardımlaşma ve dayanışmadan mahrum kalan insanlar, kendini korunmasız ve kimsesiz hissediyor panikliyor.
Akrabalık bağlarının zayıflaması, toplumsal gevşemeyi ve sarsılmayı da beraberinde getirmekte.
Geçmişten günümüze Türk toplumunda söylenmiş nice güzel atasözleri hala uyarıcı görevini yapmakta söylene gelmektedir. ‘’Et tırnaktan ayrılmaz.’’ ‘’ Akrabaya taş atan onmaz. ‘’ Bunun yanında öyle sözlerde söylenmiş ki, işte bunlarda madalyonun diğer yüzü. ‘’ Hısım hısmın, ne öldüğünü, ne onduğunu ister. ‘’ Akraba idik, akrep olduk.’’ ‘’Ayrı düştük biz bize, bakmaz olduk yüz yüze‘’ gibi gerçeklerle de yüzleşmek durumundayız sanırım.
Sağır ve kör karanlıklar içinde sızlayan vicdanımızla, uzak düştüğümüz, kaybolan akrabalarımıza koşmalıyız. Ne sen geldin ne de ben, bu günde gelemedik. Bahaneleri, sitemleri atarak koşmalıyız. Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayalım.
Zira yalnızlık, iki haliyle vardır aramızda. Kimseli ve kimsesiz oluşuyla. Bilirim herkes bırakır ama sen asla bırakmazsın. Sen olursun düştüğümde omuz veren.
Şu yalan dünya da Yüce Yaradan’ın emirlerine isyan edip, birbirimizden uzak düşersek, Cennetin kapısından çevrileceğimizi unutmadan;
Hani halk arasında derler ya; yakını, akrabası, eşi dostu olmayanlar için; ‘’ Kimi kimsesi yoktur ‘’diye.
Haydi, kucaklaşalım, kimseli olalım bizde…
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(5)Mahir Başpınar - Maalesef Hocam, kimi kimsesi olmayan kimsesizler olduk. :(((
Bünyamin - Hocam tüm hakliliginiza rağmen maalesef akrabalık ve biz olma ölüyor şimdi ben var gerisi tufan su yukarıya akmayacak bu bir süreç sizin yazılarınız temenni leriniz cabalariniz bu akışı engellemeyecek maalesef bu boy
Mahmut Kaynak - Teşekkür ederim hocam Toplumun kanayan yarasını kaleme almışsın.Yazılarının devamını getirmen dileğiyle.
Gungor karagenc - Üretmeden tüketen.maddi menfa lar Öncül olan toplumlar maneviyatnida kayıp eder Bizim toplumda da olanlar bu bencillik bağımlısı oldular.kula kul olarak Rahmani unutulan göstermelik inançlara uyuya uyuya ozbenlikler kayıp oluyor.ESKILERDEN ocu gibi bahedilrse olacağına yozlaşmiskimliğini kayıp etmis nesiller oluruz.Tek ürettiğiniz Tekeden t eleme çıkarmak olur.
Dost - İnsanlar o benden küçük , beni gördü selam vermedi , beni düğüne çağırmadı, benim istediğimi yapmadı , benim zihnime ters zihniyeti var vb. Diye bahanelerle bu akrabalık dostluk sıla -i rahimi eksiye doğru sürüklüyorlar.durum bu.bu davranış ve düşüncelerden uzak durmak lazım.saygilar ve sevgilerle
Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.