KİMDİK ? KİM OLDUK! KİM OLACAĞIZ!!!
Yüksek bir tepe üzerinden, dağlar arasındaki geniş ovaya öbek öbek kurulan çadırlara gözlerini kısarak bakarken Cihan Devleti olmayı da bir yandan hayal ediyordu Osman Gazi. Nitekim aradan 3 asır bile geçmeden Osmanlı Devleti 6 asır boyunca hükmedeceği İmparatorluğunu kurarak dünya tarih sahnesinin en önemli aktörü haline geldi. Osmanlıyı imparatorluk yolculuğuna çıkartan Türk Devlet töresini yok saymamız da mümkün değildir. Bu bağlamda Orta Asya bozkırlarından çadırlarımızla beraber devlet töremizi de Anadolu topraklarına getirmiş olduk. Bin yıldan beri de bu topraklarda yaşamaya ve yaşatmaya devam ediyoruz.
Yaşatma demişken buraya bir parantez açmak gerekiyor. Tarihimiz boyunca utanacağımız, üzüntü duyacağımız hiçbir zulüm düzenimiz olmamıştır. Bakmayın siz popülist tavırlarla sözde Ermeni Soykırımı diyenlere. Bize insan hakları ve demokrasi dersi verenlerin neler yaptığını gayet iyi biliyoruz. Ruanda’da olanları , Mısır’daki Osmanlı Usera-yı Harbiye kampında, aşırı krizol (yakıcı asit) ile 15.000 askerin nasıl kör olduğunu, Sireneyka’da 50.000 kişinin kimyasal silahlarla nasıl katledildiği ya da Kızıldereli başı getirenlere kelle başı 5 dolarların neden ödendiğinin farkındayız. Kurmuş oldukları zulüm düzeni günümüzde de devam ediyor. Doğu Türkistan’da işkence ve zalimliğin sınırı yok, Filistin’de zulümün sınırı yok , Myanmar’da insanlar kan kusuyor, bir çok devlet kendi iç karışıklıkları ile dışarıdan müdahalelerle bir birini katlediyor. Dünyanın dört bir yanında zalim zalimliğine devam ediyor. Altı asır boyunca dünyaya adalet, demokrasi ve insanı merkeze alan düşünce yapısıyla hükmeden devletin torunları olarak biz hangi noktadayız biraz bunu değerlendirmek gerekiyor. Destanlar yazan imparatorluğun mirasçıları olarak tarihi iyi okuyup iyi idrak etmemiz gerekiyor. Tarihin yüklemiş olduğu misyonun farkına varmamız gerekiyor.
Eğer bunu özümseyebilirsek, nerede bir zulüm varsa orada zalimin karşında dimdik durmamız gerektiğini de biliriz. Bundan kaçmamız maalesef mümkün değil. Buna bir noktada mecburuz. Banane deme şansımız da yok. Tarih bizi çağırıyor. Bu zulüm düzenini bitirecek olan da yine biz olacağız. Bir ayağı Kırım’da , diğer ayağı Yemen’de , bir ayağı Viyana kapılarında , diğer ayağı Trablusgarp’ta olan şanlı medeniyetin torunları sizce 783.562 kilometrekareden ibaret mi ? Tabi ki hayır! Biz sadece Türkiye’den ibaret değiliz.
Onun için tarihi sorumluluktan kaçmamız mümkün değildir. Osmangazi gibi gözlerimizi kısıp hayal etmek bu işin ilk adımı olacaktır. Doğu Türkistan’da da olacağız, Filistin’de de Myanmar’da da… Bu zalimlere yine biz dur diyeceğiz. Bunu dünya gözü ile görmek bizlere nasip olur mu bilmem. Bizden sonra gelecek olanlar inanıyorum ki bunlara şahitlik edecektir.
Bizlere nasip olmasa da merhum Mehmet Akif’in İstiklal Marşında dediği gibi
O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.
Der ebedi istirahatgahımızda gururumuzdan yükselip başımız semaya değer,rahat rahat uyur bundan da şeref duyarız.
Selam ve dua ile…
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(6)Ali Osman - Sn Ciftlikli tesekkur ederiz
Fikret Hacı Arkadaşı - Kaba kuvvet bir noktada kalmış . Bilimde ilerleyen devletler ilerlemiş ve biz Türkiye gerçeği olarak halen bilim teknoloji ye ilerlemiş devletlerin maddi ve manevi olarak emir aldığımizi unutmayalım
Elbistanli - Kardeşim hamaset yaparak nereye kadar gideceksiniz anlamıyorum.osmanli şöyle Osmanlı böyle Osmanlı bir takım hatalar yaparak kendini tarihe gömmüş, monarşinin kula kul olmanın neyini seviyorsunuz anlamadım,ancak Allah'a kulluk olur çıkın artık bu kafadan.
Ahmet - Yalnız kardeş Osmanlı kendini gömmedi bu bir.İkincisi Osmanlıyı gömen içerideki batılı ülkelerin maşası olanlar.Her ülkede hatalar yapilir ama hiçbir ülke kendi geçmişini bu kadar kötülemez karalamaz inkar etmez.Kulluk derken cumhuriyet döneminde değil kula kulluk neredeyse taptığiniz şahıslar ortaya çıkmış bunuda biliyorsundur.
Ahmet Şevki ŞAKALAR - Recep Çiftlikli, Elbistanımızın vizyon sahibi gençlerinden. Sivil toplum çalışmalarındaki gayreti ve heyecanını biliyoruz. Yazı yolculuğu hayırlı olsun.
Levent Bulut - Ellerine, emeklerine sağlık
Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.