BİR FABRİKANIN HİKAYESİ
Basit gibi görünse ve artık tarihin bir köşesinde hikaye mahiyetine bürünmüş hissi uyandırsa da, Türk havacılık tarihi dünyada ilk kontrol edilebilir motorlu uçağın uçuşundan hemen 6 yıl sonra 1909 yılında başlamıştır. Türk toplumu her zaman teknolojiye olduğu gibi havacılığa da ilk gününden beri ilgi gösteren havacılık kökleri bulunan bir toplum olmuştur. 1911 de Türk Hava Kuvvetleri kurulmuş olup Osmanlı ve ardılı Türkiye Cumhuriyeti havacılık teknolojileri konusunda hep hatırı sayılır bir konumda bulunmaktadır. Gençlere ilham kaynağı olabilmesi bakımında bu yazımda genç cumhuriyetin ilk havacılık fabrikası teşebbüsü olan Kayseri tayyare fabrikasının hikayesinden bahsetmek istiyorum.
Anadolu, Trakya ve İstanbul’dan itilaf devletlerinin kovulması ile sonuçlanan istiklal savaşı sonrası 1923 yılından itibaren Türk devletinin yöneticileri her alanda olduğu gibi havacılık alanında da güçlü olmanın ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu hem tecrübe ederek hem de devlet yönetmenin sürdürülebilirliği açısından çok iyi bilmekteydiler. Havacılık alanında hem teçhizat hem de donanımlı insan sermayesi elde edile bilinmesi amacı ile daha 1925 yılında ilk adımlar atılmaya başlandı. İlk olarak 16 Şubat 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti kuruldu. Bu cemiyet hem kurulacak havacılık firmalarına hisse alarak ortak olup, özerk olarak uçak geliştirilmesi yapacak hem de Türk pilotları için ortak bir meslek birliği kurumu gibi çalışacaktı. Cemiyetin kurulmasının ardından günümüzde teknoloji transferi dediğimiz olayın bir benzerinin gerçekleştirilmesi için hali hazırda uçak fabrikalarına sahip ülke ve firmalar arasında arayışa başlandı ve Berlin büyükelçisi Kemalettin SAMİ Bey aracılığı ile Alman JUNKERS firması ile irtibat kuruldu. Junkers firması uçak üreten bir firma olup birinci ve ikinci dünya savaşlarına aktif kargo ve savaş uçağı üretimi yapmış 1960’ lı yıllarda kapanmıştır. Almanya 1. Dünya savaşı sonrası silahsızlanma anlaşmaları sonrası ülkesi sınırları dışında teçhizat üretimine sıcak bakıyordu ve eski müttefiki ile alman firmaları böyle bir ortaklık kurabilirdi… Teknoloji transferi yapılabilecek firma ile anlaşıldıktan sonra 15 Ağustos 1925’te TOMTAŞ Tayyare ve Motor A.Ş.) kuruldu. 1925’in Şubat- Ağustos dönemi içerisinde Genç Türk devleti o yıllarda teknolojide en uç nokta olan uçak üretimi alanında harekete geçmeye hazır hale gelmişti. İstiklal harbinin de vermiş olduğu tecrübe ile böyle bir fabrikanın Anadolu’nun içlerinde kurulması çok uygun olacaktı. Kayseri ilimiz fabrikanın kurulacağı yer olarak bu hususta seçildi. Bu tarihte Kayseri’de demiryolu ve elektrik yoktu ve bu uçak fabrikası için büyük handikaptı. Bu sıkıntılar dönem şartları ile halledildi. Ardından fabrikanın montajına geçildi. İstiklal harbinde milletçe kazandığımız azim ve kararlılık burada devreye giriyordu; Fabrikanın parçaları Almanya’dan deniz yolu ile İskenderun limanına getiriliyor, ardından trene yüklenip Ulukışla garına ulaştırılıyor, ulukışla garından alınan parçalar kağnı ve binek hayvanları vasıtası ile fabrikanın kurulacağı alana naklediliyordu.
6 Ekim 1926 da fabrika kurulumu tamamlanıp açıldı. Fabrikanın ilk çalışanları 5 Alman mühendis, 120 Alman işçisi ve 240 Türk işçisi şeklindeydi. Bu fabrika önce 20 adet Junkers A-20L üretimi ve montajı yaptı, ardından 3 adet junkers F-13 montajı geldi. 1928 de Fransızların Avrupada ve Türkiyede büyük baskıları ile Junkers firması hisselerini 28 Haziran 1928 de 520.000 Türk Lirası karşılığında Türk Tayyare Cemiyetine devretti ve Fabrika tamamen milli bir kimlik kazandı. Aynı yılın Ekim ayında TOMTAŞ iflasını açıkladı. Fabrika çalışmalarına devam edebildi tabiki. 1930 yılında fabrikanın hisselerinin tamamı Milli Savunma Bakanlığına devroldu. 1932 yılında bir süre uçak bakım onarım işleri yapan fabrikanın ismi Kayseri Uçak Fabrikası olarak değiştirildi. 1930 yıllarda Saab firması ile çalışmalar yürütüldü, 1933-1934 yıllarında 24 adet Curtiss Hawk II uçağı ve 8 adet Fledgling 2C1 üretildi. Hatta üretilen bu Fledgling uçaklarından biri İran şahına hediye olarak gönderilmiştir. 1936-1937 döneminde 43 adet Gotha 145 A ve Polanyalılar ile birlikte 4 adet Pezetel P24 ile 21 adet Pezetel P 24 G üretimi gerçekleştirilmiştir. 1940 lı yıllara gelindiğinde dünyanın da kutuplaşmasının başlaması ile kendimizi ‘Batı Bloğu’ olarak tabir edilen kulübün içerisinde bulduk. Bu ortak blok vesilesiyle İngilizler ile M14 Magister uçağı üretimi de yine Kayseri uçak fabrikasında gerçekleştirilmiştir. 2. Dünya savaşı bitimi ile Truman doktrini ve Marshall yardımları Türkiye Cumhuriyeti’ne biçilen ‘Tarım ile ilgilensinler’ rolü ile 1948 yılında ülkemize gelmeye başlamıştır. Kurulduğu dönemden 1950 yılına gelinceye kadar 212’nin üzerinde uçak üreten fabrika, Amerikan uçaklarının ülkeye hibe gibi görünen ve maddi bağımlılığa sebebiyet verecek yüksek sayılarda girişi ile gözden düşmüştür ve hava ikmal merkezine dönüştürülmüştür. Amerika’nın ve batı bloğunun ileri karakolu haline getirilmeye çalışılan ve Sovyet tehlikesini ilk karşılayacak ülke konumunu üstlenen ülkemizin; bu dönemden sonra çok uzun yıllar yatırım planları artık batı bloğunun menfaatleri gözetilerek yapılmıştır. Söylemlerinde ‘Motor üreteceklerine portakal üretsinler’ diyecek kadar ileri gidilebilecek bir ekonomik yön verme gücünü ülke içerisinde ellerinde bulundurmuşlardır. Fabrika daha sonra Traktör fabrikasına dönüştürülmüş ve 1954 yılında tamamen kapatılmıştır. Geçmişini bilmeyenler geleceklerine yön veremezler, İyi okumalar…
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)M:Emin ELAGÖZ - Geçmişte yaşanan yanlışlıklardan ders alınması gerekiyor.. Geleceğe doğru yolda ilerlemenin gereğini açık ve net dile getirdin. Emeğine sağlık.
Mehmet Gözükara - Bilgilendirici olduğu kadar bir o kadar da kendine has ibret verici yanı olan uçak fabrikasının hikâyesi sizin kaleninizden okumak güzeldi.
Tebrikler ve teşekkürler sayın hocam
Aykut - Değerli düşünceleriniz için minnettarım, çok sağolun değerli hocalarım…
Yazılan yorumlardan Elbistanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.